Esas No: 2022/11264
Karar No: 2022/9070
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/11264 Esas 2022/9070 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/11264 E. , 2022/9070 K."İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/60 E., 2022/355 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2022/60 Esas, 2022/355 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendi, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) ve 5237 sayılı Kanun'un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 06.06.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 08.08.2022 tarihli ve 2022/19970 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2022 tarihli ve KYB-2022/113372 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.10.2022 tarihli ve KYB-2022/113372 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan anılan suç için kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, sanığın müsnet suçu 16.10.2009 tarihinde işlediği, 12.10.2010 tarihinde Mahkemesince savunmasının alındığı, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın ise 02.11.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın 09.05.2014 tarihinde yeniden suç işlediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 02.11.2010 tarihi ile denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği 09.05.2014 tarihleri arasını kapsayan 3 yıl 6 ay 7 günlük sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince duracağı, sanığın sorgusunun yapıldığı tarih ile hükmün açıklandığı tarih arasında zaman aşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığı ve sanığın sorgusunun yapıldığı 12.10.2010 tarihinden itibaren, hükmün açıklandığı 25.04.2022 tarihine kadar geçen sürede olağan dava zaman aşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.”
Şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2.Hükümlünün yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3Hükümlünün üzerine atılı suçu 16.10.2009 tarihinde işlediği, 12.10.2010 günü Mahkemesince savunmasının alındığı, hükümlünün hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 12.10.2010 tarihinde verilip 02.11.2010 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 09.05.2014 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımını kesen hükümlünün savunmasının alındığı 12.10.2010 günü işlemeye başlayan sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi gereğince 02.11.2010 ilâ 09.05.2014 tarihleri arasında 3 yıl 6 ay 7 gün süreyle durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 09.05.2014 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; 12.10.2010 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 25.04.2022 tarihine kadar 19.04.2022 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2022/60 Esas, 2022/355 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2022 tarihinde karar verildi.