Esas No: 2012/1051
Karar No: 2012/4113
Karar Tarihi: 12.06.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1051 Esas 2012/4113 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün değişik gerekçe ile onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 21.11.2011 gün ve 2011/3894 Esas 2011/1897 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, davalı kooperatifin 30.07.2009 tarihli genel kurul toplantısında kooperatif üyelerinin %7.50 hisse alarak hisselerini %12.50 çıkarmalarına ve bu hisse alımından sonra üyelerin çıkarılan maliyet doğrultusunda ödeme yapılmasına karar verildiğini , kararın noter kanalıyla davacıya 08.09.2008 tarihinde tebliğ olunduğunu ileri sürerek kanuna, anasözleşmeye hakkaniyet ve dürürstlük kurallarına aykırı olduğunu, ıslah dilekçesi ile iptali istenen kararın emredici nitelikte olan Kooperatifler Kanunu"nun 19. maddesindeki payın bölünmezliği ilkesine aykırı olduğunu, bu nedenle mutlak butlanla batıl olacağından genel kurula katılmaya, muhalefet şerhi koymaya gerek olmadan iptal davası açılabileceğini ileri sürerek, genel kurul kararının iptalni talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcileri, davacının genel kurul toplantısına mektupla davet edildiğini, ancak toplantıya katılmadığını, davacının üyelik vecibelerini yerine getirmediği gibi adres değişikliklerini de kooperatife bildirmediğini, bir ay içinde dava açılmadığını savunarak, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.11.2011 tarih ve 2011/3894 - 2011/1897 E-K sayılı ilamıyla değişik gerekçe ile onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, kooperatifin 30.7.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında üyelerin yükümlülüklerini ağırlaştıracak nitelikte, karar nisabına uyulmaksızın karar alındığı iddiasına dayalı genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun toplantı yeter sayısına ilişkin 45, temsile ilişkin 49, kararların geçerliliğine ilişkin 51 ve ortakların paylarının artırılmasına ilişkin 52. maddelerindeki hükümler emredici nitelikte olduğundan, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, B.K.nun 19 ve 20. maddeleri hükümleri gereğince, mutlak butlanla batıldırlar ve iptalleri için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir.
Somut olayda, davacının iddiası, anılan genel kurulda alınan kararların 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 52. maddesindeki nisaba uyulmamış olduğu hususunda toplanmış bulunmasına göre, bu davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmasına gerek bulunmamaktadır.
Mahkemece, davanın depremden önce kooperatif inşaatının bulunduğu yerde beş katlı yapılaşma müsait iken depremden sonra iki katlı yapılaşmaya müsait hale geldiğinden yapılamayacak olan 3.,4. ve 5. katlardaki daire sahiplerinin ortaklık paylarının kendilerine ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkarılmalarının amaçlandığı, genel kurulun bu kararı sekiz ortağın parasal yükümlerini ağırlaştırmakta ise de ortaklık payının bölünmesi sonucunu doğurmadığından mutlak butlanla batıl olmadığı, kararın 3/4 nitelikli çoğunlukla alındığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizce, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığına dair değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiş ise de, bu gerekçenin yerinde olmadığı, mahkemece işin esasına girilerek, davacının batıllık iddiasının incelenerek, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 52. maddesi gereğince, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4"ünün rızasının gerektiği gözetilerek karar nisabının kooperatife kayıtlı üye sayısı göz önüne alınarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla,davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıdaki gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.11.2011 tarih, 2011/3894 Esas, 2011/1897 K. sayılı ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.