Esas No: 2021/3402
Karar No: 2022/5656
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3402 Esas 2022/5656 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3402 E. , 2022/5656 K.Özet:
Davacı kebapçı Halil ve Mehmet Usta adı ile kebapçılık işi yapmaktadır. Müvekkilinin adına tescil edilen \"Halil Usta\" markasına davalı H. Halil Usta adı ile faaliyet gösterdiği alanda tabela ve işletme adında yer vermektedir. Davacı bu durumu haksız rekabet olarak değerlendirerek, davalının marka tecavüzünün tespiti ile önlenmesini, maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, her iki markanın asıl unsurunun HALİL USTA olduğunu ve markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunduğunu tespit ederek, davacının haklarının tecavüz edildiğine karar vermiştir. Maddi tazminatın 5.000 TL olarak takdir edilmesi ve manevi tazminatın 5.000 TL olarak kabul edilmesi karara bağlanmıştır. Davalının \"H. Halil Usta\" ibaresini öne çıkarmasının davacının markasına tecavüz ettiği tespit edilmiş ve önlenmesine karar verilmiştir. Kararda, TBK'nın 50 ve 51. maddeleri ile somut olayın özellikleri, markanın geçerlilik süresi, bilinirliği ve itibarı, ürünle ilgili kalite imajı, kaynak gösteren köklü itibar ve ayırt etme gücü dikkate alınarak, ticari veriler üzerinden net olarak hesaplanamayan maddi tazminatın takdir edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, kararda 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi ve 6769 sayılı Yasa'nın m. 6 ve 25/b maddelerine atıfta bulunularak, marka hakkının korunması ile ilgili kanun maddelerine yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.01.2020 tarih ve 2017/443 E. - 2020/55 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Kebapçı Halil ve Mehmet Usta” adı ile kebapçılık işi ile iştigal ettiğini, 27.04.2010 tarih ve 2010/27643 tescil numarası ile “HALİL USTA” markasının müvekkili adına tescil olunduğunu, davalı tarafça “H.HALİL USTA” adı ile aynı alanda faaliyet gösterildiğini, davalının işyerinin tabelasında müvekkilinin namı müstear halini almış “Halil Usta” marka ve unvanının kullanıldığının tespit edildiğini, davalı tarafça kullanılan bu ibarenin müvekkilinin markası ile iltibas yarattığını, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemi nedeniyle müvekkilinin kazancında eksilme olduğunu ve markasının itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, müvekkilinin markasına davalının tecavüzünün tespiti ile önlenmesini, hükmün ilanını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile TTK’nın 58/e veya 556 sayılı KHK’ya göre hesaplanacak tazminat miktarından hangisi fazla ise 10.000.00.-TL maddi ve 10.000.00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işyeri isminin ve tabelasının “Hacı Halil Usta” olarak değiştirildiğini, davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalının “H. Halil Usta” adı ile markasal kullanımı olduğu, “HALİL USTA” markasının davacı adına tescilli olduğu, her iki markanın asıl unsurunun HALİL USTA olduğu, taraf markaların aynı sektörde kullanıldığı, taraf markaları arasında gerek görünüş ve gerekse sessel olarak 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi ve 6769 sayılı Yasa'nın m. 6 ve 25/b anlamında karıştırılma tehlikesi bulunduğu, davalının bu eyleminin davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, TBK'nın 50 ve 51. maddelerinin verdiği yetkiyle somut olayın özellikleri, hayatın olağan akışı, markanın geçerlilik süresi, bilinirliği ve itibarı, ürünle ilgili kalite imajı, kaynak gösteren köklü itibar ve ayırt etme gücü dikkate alınarak, ticari veriler üzerinden net olarak hesaplanamayan maddi tazminatın 5.000 TL olarak takdir edildiği, 5.000.-TL manevi tazminatın davalının tecavüzlü eylemine uygun düşeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının "H. Halil Usta" ibaresini öne çıkaracak şekilde kullanımının davacının tescilli 2010/27643 tescil numaralı "Halil Usta + şekil" markasına tecavüz ettiğinin tespiti ile bu tecavüzün önlenmesine, davalının maddi manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,32 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.