Esas No: 2021/3538
Karar No: 2022/5659
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3538 Esas 2022/5659 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3538 E. , 2022/5659 K.Özet:
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucu yapılan yargılama sonucu, davacı tarafından sözleşmeye konu olan faydalı modelin satışı nedeniyle 7 adet faturaya dayalı olarak toplam 62.817,30 TL'lik satış gerçekleştirildiği, davalının cevap dilekçesinde 9.977,00 TL aldığını kabul ettiği, davacı tarafından bu bedelin ödendiği hususunda ihtilaf olmadığı, senetlerin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığı, davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edildiği kararı verilmiştir. HMK’nın 150/5, 370/1 ve 372 maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilip, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 07.01.2021 tarih ve 2020/1220 E. - 2021/7 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil Polibak şirketi ile davalı arasında 04/09/2015 tarihli "Faydalı Model Lisans Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşmede davalının lisans veren, müvekkilin lisans alan sıfatında olup sözleşmenin 2. maddesi gereğince anlaşmaya konu faydalı model ürününün satışından doğacak bedelin %10'unun lisans sahibi davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde lisans alan müvekkilin tek taraflı olarak sebep göstermeksizin tazminat ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğunu, müvekkilin sözleşme nedeniyle davalıya her biri 20.000,00 TL bedelli 7 adet teminat amaçlı bono verdiğini, tarafların ayrı bir sözleşme ile lisans sözleşmesinin feshi halinde bonoların geçersiz kalacağına dair belge imzaladıklarını, müvekkilin sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle bonoların geçersiz kaldığını, ancak davalının bonoları iade etmeyerek 18/01/2016 tarihli bonoyu Çanakkale 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3135, sonrasında 18/04/2016 tarihli bonoyu Çanakkale 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3642 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, sözleşme nedeniyle yapılan satışlara ait davalıya ödenecek %10'luk bedelin bir kısmı elden, bir kısmı çek ile ve bir kısmı banka havalesi olmak üzere ödendiğini ileri sürerek, takibe konulan bonolar ile davalı elinde bulunan diğer bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senetlerden sadece vadesi gelen senetlerin takibe konulduğunu, senedin teminat senedi olabilmesi için senedin vade kısmında açıkça "Teminat Senedidir" ibaresinin yazılmış olması gerektiğini, senetlerin teminat senedi hükmü taşıyabilmesi için ayrı bir sözleşme maddesinin de varlığının gerektiğini, müvekkilin mucidi olduğu faydalı modeli toplamda 150.000,00 TL bedelle davacıya sattığını, 10.000,00 TL peşinatın davacı tarafça 9.977,00 TL'sinin peyderpey ödendiğini, diğer senetlerin bu yüzden alındığını, davacının müvekkile ödeme yapmayarak oyaladığını ve kötü niyetli olarak sözleşmeyi feshettiğini, 04/09/2015 tarihli sözleşmede herhangi bir şekilde teminat olarak senetlerden bahsedilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ... yönünden ise davanın HMK 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği, taraflar arasında imzalanan 04/09/2015 tarihli "Faydalı Model Sözleşmesi"ne dayalı olarak dava konusu 7 adet her biri 20.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 140.000,00 TL bedelli bononun verildiğini, ancak ayrı bir belge düzenlenerek sözleşme fesih olunduğundan bonoların bedelsiz kalacağının kararlaştırıldığı, bilirkişi incelemesi sonucunda belgedeki imzanın davalı ...'a ait olduğunun tespit edildiğini, sözleşmede davacıya sözleşmeyi tek taraflı olarak tazminat ve cezai şart ödemeksizin fesih yetkisi tanındığı ve sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği, bu nedenle bonoların geçersiz kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacı şirketin bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; dava konusu senetler geçersiz olup bu senetler nedeniyle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığı, bu yöndeki mahkemenin tespitinin doğru olduğu, ancak gerekçeli kararda davacı ... yönünden davanın işlemden kaldırıldığı belirtilmiş ise de hüküm kısmında yazılmamış olduğu, bu husus istinaf sebebi yapılmamakla birlikte kamu düzenine ilişkin olduğundan, davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davalı ... hakkında açılan davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... hakkında açılan davanın ise kabulüne, yargılamayı gerektirdiğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı tarafından sözleşmeye konu faydalı modelin satışı nedeniyle 7 adet faturaya dayalı olarak toplam 62.817,30 TL'lik satış gerçekleştirildiği, satış bedelinin sözleşme gereği davalıya verilmesi gereken %10'luk kısmının 6.281,73 TL olduğu, davalının cevap dilekçesinde, davalıdan 9.977,00 TL aldığını kabul ettiği, davacı tarafından bu bedelin ödendiği hususunda ihtilaf olmadığı, dosya kapsamında senetlerin sözleşmenin teminatı, yani sözleşme gereği ürün satışından elde edilecek gelirin lisans sahibine verilmesi gereken payın teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığı, davalının dosyaya sunulan 7 adet fatura dışında davacının başkaca satış yaptığını usulüne uygun yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile Çanakkale 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3135 Esas ve Çanakkale 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3642 Esas sayılı dosyaları ile bu dosyalarına dayanak olan 04/09/2015 tanzim tarihli 18/01/2016 ve 18/04/2016 vade tarihli her biri 20.000,00 TL bedelli bonolardan ve icra takiplerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu edilmeyen alacaklısı ... borçlusu Polibag Ambalaj Ltd. Şti. olan 04/09/2015 tanzim tarihli 18/07/2016, 18/10/2016, 18/01/2017, 18/04/2017 ve 18/07/2017 vade tarihli her biri 20.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacının haksız takip ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.172,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.