Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1799 Esas 2022/5736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1799
Karar No: 2022/5736
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1799 Esas 2022/5736 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacının Tuna Kundura markasını 55 yıldır kullanması ve markanın ülke genelinde tanınması, davalının ise müvekkiline ait markayı kötü niyetle tescil ettirmesi nedeniyle davalı adına kayıtlı \"Tuna+Şekil\" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf edilmiş ve istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Karara göre, davacı ve davalının markalarının aynı sektörde olması, davacının markayı uzun yıllar önceden beri kullanması ve tescilsiz olsa da hükümsüzlük davası açabileceği KHK maddesi dikkate alınarak karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- KHK'nın 8. maddesi: Tescilsiz marka sahibinin sonraki tescilli markaya karşı hükümsüzlük davası açabileceğini düzenler.
- HMK'nın 353/b-1 maddesi: Bölge adliye mahkemesinin istinaf talebini esastan reddetme yetkisini düzenler.
- HMK'nın 370/1 maddesi: Temyiz isteminin reddi halinde kararın onanacağını düzenler.
- HMK'nın 372. maddesi: İşlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğini düzenler.
11. Hukuk Dairesi         2021/1799 E.  ,  2022/5736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25.05.2017 tarih ve 2016/1 E. - 2017/85 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2020 tarih ve 2020/169 E. - 2020/467 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının 55 yıldan beri Tuna Kundura Markası ile Ankara' da ayakkabı üretimi ve satışı faaliyetinde bulunduğunu, Tuna markası ile Ankara ve daha sonra tüm ülkede tanındığını, 2008 yılında ATO tarafından ayakkabı sektörünün duayeni ödülü verildiğini, davalının, müvekkiline ait markayı 13/12/2010 yılında 18 ve 25.sınıfta kendi adına tescil ettirdiğini, her ne kadar tescilsiz kullanım söz konusu olsa da eskiye dayalı kullanım hakkına sahip olduğunu, davalının kötüniyetle hareket ettiğini ileri sürerek davalı adına tescilli 2009/61813 sayılı "TUNA+Şekil" markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının ...adı altında 2001 yılında faaliyete başladığını, müvekkili şirketin kullanmış olduğu markasının 02/06/2008 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil ettirdiğini, davacının davayı süresinde açmadığını, müvekkilinin soyadının "Büyüktuna" olması sebebiyle marka olarak bu adı seçtiğini, müvekkilinin yalnızca "TUNA" ibaresini tescil ettirdiğini, davacının ayakkabı imalatı yapıp yapmadığını bilmediklerini, davacının bu davayı haksız ve kötü niyetli olarak açtığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilsiz olarak "Tuna Kundura", davalının tescilli "Tuna+Şekil", "Tuna İstanbul" markalarını kullandıkları, emtianın ayakkabı ürünü olup, tarafların aynı ibareyi kullandığı, bu durumun ortalama tüketici açısından karışıklık yaratacağı tarafların aynı sektörde olduğu, davalının davacıdan haberdar olmamasının mümkün olmadığı, tescilde öncelik ilkesi gereği, davacının "Tuna Kundura" markasını 1970' li yıllardan beri kullandığı, KHK' nın 8. maddesinde tescilsiz olsa da, marka sahibinin sonraki tescilli markaya karşı hükümsüzlük davası açabileceğinin düzenlendiği, davacı ve davalının markalarının aynı sektörde ayakkabı sektöründe oluşu, davacının 1970'li yıllardan beri bu markayı kullanışı, esaslı unsurun "Tuna" olması gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 13/12/2010 tarih 2009/61813 tescil nolu "Tuna+Şekil" markasının sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara