Esas No: 2012/2097
Karar No: 2012/3954
Karar Tarihi: 05.06.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2097 Esas 2012/3954 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemezin 19.12.2011 gün ve 2011/2197 Esas 2011/2648 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı birlik üyesi olduğunu ve birlik tarafından ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 7407 ada 3 no"lu parselin müvekkiline tahsis ve teslim edildiğini, birliğe hiçbir borcu olmadığını ve tahsisli arsa üzerinde davacı kooperatifin ortaklarına konutlarını teslim ettiğini, halen de bir kısım ortağın konutlarında oturduğunu, ancak, üst birliğin diğer davalıya olan borcu için anılan parsel üzerine tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesinin istendiğini, 1163 sayılı Yasa gereğince tahsis işleminin taşınmaz mülkiyetinin geçişi için yeterli olup başkaca resmi işleme gerek olmadığını, bu nedenle tahsis ile müvekkillerin mülkiyetine geçen arsa ve üzerindeki konutların satışı yoluyla ipoteğin nakde çevrilmesinin ortaklar açısından giderilmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağını, birliğin tahsis dışı bıraktığı iki adet arsası üzerinde de ipotek tesis edildiğini ve borcun anılan ipoteklerle karşılanmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, davalı birlik adına mevcut tapunun iptaline, ... açısından da taşınmazın ve üzerindeki binaların davacı kooperatife ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, üst birliğin tahsis işleminin taşınmazın devrinin taahhüdü niteliğinde olduğunu ve mülkiyet naklini sağlamadığını, tapudaki kayıt maliki olan davalı birliğin borcu için konulan ipoteğin borç ödenmeden fekkinin mümkün olmadığını, devir taahhüdünün 3. şahıs olan müvekkili açısından sonuç doğurmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı birlik vekili, davacının, üst birliğe faiz borcu bulunması nedeniyle taşınmazın kendi adına tescilini isteyemeyeceğini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.12.2011 tarih ve 2011/2197- 2011/2648 E-K sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 05.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.