Esas No: 2022/3498
Karar No: 2022/5683
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3498 Esas 2022/5683 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3498 E. , 2022/5683 K.Özet:
Dava Almanya'da açılan ve davalı şirkete ortak olunmadığı gerekçesiyle alacak istemine ilişkin olan bir davada verilen yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkindir. Daire bozma kararı ile davanın kabul edilmesi yerine Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceğine dair gerekçeyle reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay kararı, 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi ve MÖHUK'un 54/1-c maddesi göz önünde bulundurularak bu kararın tenfizine karar verilmesinin Türk kamu düzenine aykırı olduğunu belirtmiştir. Kanunlar ise birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.02.2022 tarih ve 2022/6 E. - 2022/64 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin Essen Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davalı şirket aleyhine açılan davanın müvekkilleri lehine sonuçlandığını ve tenfiz şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek Federal Almanya Cumhuriyeti Essen Asliye Hukuk Mahkemesi 19. Sivil Hukuk Dairesi'nin 13/01/2012 tarih 19 O 246/09 sayılı kararı ve masraf tespit kararının kararının tenfizine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkindir.
Tenfize konu dava ...Holding A.Ş.'ye karşı açılmış, geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığından bahisle alacak istemine ilişkin olup, yabancı mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa Türkiye’de açılan bu tür davalarda dosya hangi aşamada olursa olsun 7194 sayılı Yasa gereğince davacıların, davalı şirkete ortak olduğu kabul edilerek dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmekte ve kararlar bu şekilde kesinleşmektedir. Buna karşın eldeki dosyada olduğu gibi yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir. Bu itibarla mahkemece 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ve MÖHUK’un 54/1-c maddesi birlikte değerlendirilerek, ortak olmadığının tespiti ve alacak isteminin kabulüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinin Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,
12.09.2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkindir. 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ile 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a eklenen geçici 4. maddede “birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir” hükmü yer almaktadır. Dava konusu yabancı mahkeme kararı yukarıda anılan madde kapsamında kalan ...Holding A.Ş.'ye karşı açılan alacak istemine ilişkindir ve bu kararın tenfizine ilişkin eldeki dava halen derdesttir. Bu itibarla bu kararın tenfizine ilişkin davanın da yukarıda anılan madde kapsamına girdiği, mahkemece yukarıda anılan yasal düzenleme dikkate alınarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, dolayısıyla yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun yukarıdaki gerekçesine katılmıyorum.