23. Hukuk Dairesi 2011/4744 E. , 2012/3841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen kayıt kabul davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müflis...."in Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi"ne olan borcunun tamamının, ... Veraset ve Harçlar Vergi Dairesine olan 8.419,31 TL. borcunun 2.463,11 TL"lik kısmının kaydı taleplerini iflas masasınca reddedildiğini ileri sürerek bu alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada, Hazinenin müflisin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlere ait vergi borçlarının müflisin iflas masasına kaydına ilişkin başvurularının reddedildiğini ileri sürerek bu alacaklarının kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada ve birleşen davada talep edilen alacağın vergi alacağı olduğu,iflas idaresinin vergi alacağını inceleme yetkisi bulunmadığı,iflas idaresinin vergi alacağını masaya kayıt ve kabul ederek söz konusu vergi alacağına yönelik itirazları bulunduğu takdirde itirazlarını vergi mahkemesinde ileri sürmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne, asıl davada 22.086,27 TL alacağın, birleşen davada ise 8.775.516,71 TL alacağın müflis..."in iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirecek sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Birleşen dava, müflisin ortağı ya da yöneticisi olduğu şirketlere ait vergi borçlarının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Mahkemece birleşen dava yönünden yapılan inceleme yeterli değildir.213 Sayılı VUY"nın 10/2. maddesine göre “Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye"de bulunmayan mükelleflerin Türkiye"deki temsilcileri hakkında da uygulanır.” denilmiştir. 6183 Sayılı Yasa"nın 35. maddesinde ise
“Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.” Aynı yasanın mükerrer 35. maddesinde ise “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir,” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mahkemece vergi borcunun asıl borçluları olan şirketler hakkında yukarıda özetlenen kanun maddelerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı, müflis borçluya ödeme emirlerinin tebliğ edilip edilmediği araştırarak hasıl olacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl dava yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen dava yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.