Esas No: 2021/1434
Karar No: 2022/5800
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1434 Esas 2022/5800 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1434 E. , 2022/5800 K.Özet:
Davacı, yapı müteahhiti olarak yaptığı bina inşaatı sırasında davalı tarafından irsaliyesi bulunmayan betonların satışı ve dökümünün yapıldığı, daha sonra ise kantar fişli betonların satışı ve dökümünün devam ettiğini iddia etmiştir. Ayrıca, proje metrajı ile irsaliyede gösterilen metraj karşılaştırmasında irsaliyede gösterilen metrajın proje metrajından fazla olduğunu tespit ettiğini belirtmiştir. Davacı, ihtilafın olduğu döneme ilişkin dökümü yapılan katlar için proje metrajı ile irsaliyede gösterilen metraj karşılaştırması yapılarak 10.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onamıştır.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1, 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.12.2017 tarih ve 2015/267 E. - 2017/860 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.11.2020 tarih ve 2018/623 E. - 2020/1463 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının yapı müteahhiti olarak yaptığı bina inşaatında davalı tarafından 14/07/2014 tarihinden 19/09/2014 tarihine kadar "kantar fişi bulunmayan" irsaliyelerle beton satışı ve yerinde dökümü yapıldığını, 20/09/2014 tarihinden 25/02/2015 tarihine kadar ise "kantar fişli" irsaliye ile beton satışı ve yerinde dökümünün devam ettiğini, davacının teknik personeli tarafından 14/07/2014 tarihinden 19/09/2014 tarihine kadar ki C 25 betonun, proje metrajı ile irsaliyede gösterilen metraj karşılaştırmasında irsaliye ile teslim edilen metrajın, proje metrajından daha fazla olduğunun tespit edildiğini, bu durumun üzerine davacı tarafından14/07/2014 tarihinden 19/09/2014 tarihine kadar ki dökümü yapılan katlar için proje metrajı ile irsaliyede gösterilen metraj karşılaştırmasının tespiti için Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde tespit davasının açıldığını ileri sürerek, ihtilafın olduğu 14/07/2014 tarihinden 19/09/2014 tarihine kadarki döneme ilişkin dökümü yapılan katlar için proje metrajı ile irsaliyede gösterilen metraj karşılaştırması yapılarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.- TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/11/2017 havale tarihli dilekçesiyle, dava değerini 84.770,28 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/13 D. İş sayılı dosyasında tek bilirkişi tarafından tespit yapıldığını, mimari projeye göre fazla beton döküldüğünün tespitine ilişkin raporun davalıya tebliği üzerine davalı tarafından Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/847 D. İş sayılı dosyası üzerinden söz konusu inşaatta davalı tarafından dökülen betonların miktarının belirlenmesinin talep edildiğini, alınan raporda sevk irsaliyesi ve faturalarda belirtilen kadar beton döküldüğünün tespit edildiğini, ileri sürülen farkın davacının mimari projeye göre hesaplama yapması harici yapılan imalatlar ile işçilik hatalarını hesaba katmamasından kaynaklandığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının iddia ettiği döneme ilişkin proje dışında davalı tarafından fazla beton döküldüğü, ancak inşaat alanına proje harici betonun da inşaata ilişkin olduğu, davalı tarafından davacıya fatura edilen miktardan daha fazla beton tesliminin yapıldığı, her ne kadar ihtilaflı dönemde projeye göre davalı tarafından daha fazla beton döküldüğü tespit edilse de inşaat toplamında fatura edilenden daha fazla betonun davalı tarafından davacıya teslim edildiği, davalının beton dökümünü davacı şirketin inşaat alanındaki yetkililerinin talimatları doğrultusunda hareket ederek yapacağı, sadece belli bir yere ve süreye ilişkin değerlendirmenin yanlış olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; davacının sevk irsaliyelerinde belirtilen betonu teslim aldığının anlaşılmasına göre, İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.