Esas No: 2021/3852
Karar No: 2022/6013
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3852 Esas 2022/6013 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3852 E. , 2022/6013 K.Özet:
Dava, ortaklığın sona erdirilmesi hususunda anlaşılan taraflar arasında yapılan sözleşme gereği dükkânın satılması durumunda bedelin yarısının davacı müvekkiline ödenmesi konusunda açılmıştır. Mahkeme, davacının davalıdan protokol gereği bedel isteyebileceğini ve hesaplanan bedelin serbest piyasa rayiç değerine itibar edilerek 71.443,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etse de, Yargıtay bütün temyiz itirazlarını reddederek kararı onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 149. maddesi
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 155. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.01.2021 tarih ve 2018/129 E. - 2021/54 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı ... Gıda İnşaat Otomotiv Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin hissedarı olduklarını, 14.01.2004 tarihli protokolle bu ortaklığın sona erdirilmesi hususunda anlaştıklarını, protokole göre davalı ... adına tescilli olan taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkiline ait olduğunu, ortaklığın giderilmesi ve bu dükkanın satılması durumunda bedelin yarısının müvekkiline verileceğinin kararlaştırıldığını, daha önce Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/723 Esas sayılı dosyası ile bu taşınmazın yarısının müvekkili adına tescili için dava açıldığını, dava konusu taşınmazın 1/2'sinin mülkiyetinin müvekkili adına tesciline karar verildiğini, ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin davacının ancak dükkanın satışı gerçekleşirse mülkün 1/2'sine tekabül eden bedeli talep edebileceği gerekçesiyle kararı bozduğunu, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiğini, ileri sürerek dava konusu dükkanın mahkemece cebren satışının yapılarak 1/2 hisseye tekabül eden 50.000,00 TL'nın müvekkiline ödenmesine ya da tespit edilen değere göre davalıya 1/2 hissesinin ödenerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın protokol şartlarına göre yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle tasfiyenin yapılamadığını, protokolün 14.01.2004 tarihinde yapıldığını, bu nedenle zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, sözleşmenin düzenlendiği tarihten, bu dava tarihine kadar geçen uzun süre nazara alındığında, dava konusu taşınmazda müşterek maliklerden olan davalının taşınmazı satmadığı, davacıya ödeme yapmadığı ve böylece yükümlülüğünü yerine getirmediği, sözleşmede davacının bedel isteme yetkisi, taşınmazdaki davalıya ait payın satılması iradi şartına bağlı olup, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 149. maddesi hükmüne göre şartın tahakkuku da davalının eylemine bağlı olmasına rağmen, dürüstlük kuralına aykırı davranmasından ötürü şart tahakkukunun gerçekleşmediği, bu durumda, şartın tahakkuku davalının dürüstlük kaidesine aykırı davranması sebebiyle gerçekleşmediğinden, BK m. 155 uyarınca koşul gerçekleşmiş sayılacağı ve davacının akdin ifasını talep edebileceği, davacının davalıdan protokol gereği bedel isteyebileceği, bu bedelin bilirkişi tarafından hesaplandığı, hesaplanan bedelden serbest piyasa rayiç değerine itibar edildiği, emlak vergisinin her zaman gerçek değer ile örtüşmeyeceğinden hesaplanan bedenlin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 71.443,00 TL' nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.169,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.