23. Hukuk Dairesi 2012/1072 E. , 2012/3556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatife olan aidat borçlarını ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borcun zamanaşımına uğradığını, davacı kooperatifin her hangi bir ihtar yapmadan icra takibi başlattığını ayrıca müvekkilinin davalı kooperatiften şerefiye alacağının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda genel kurul kararlarına istinaden 2000 yılı Mayıs ayı ile 2007 yılı Mayıs ayı arası davalının aidat sorumluluğunun 10.665,00 TL olarak belirlendiği, davalının daha fazla ödeme yaptığına dair her hangi bir belge sunmadığı, gecikme faizinden muaf olduğuna dair savunmasının yerinde olmadığı, davalının takibi kapsayan döneme ilişkin borcunun 3.601,00 TL olduğu, davalının şerefiye alacağının da olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 3.601,00 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %40 ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, icra takip talebine ekli çizelgede takip konusu alacağın gecikme faizi olduğu belirlenmiş ancak davacının asıl aidat alacağının bulunduğu da tespit edilmiştir. Takip konusu alacağın gecikme faizi olduğuna yönelik bilirkişi tespiti ve davacının bu yöndeki talebi göz ardı edilerek talep edilmeyen asıl aidat alacağı üzerinden kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı tarafça talep konusu alacağın dayanağını oluşturan 11 nolu üyeliğin devredilmiş olduğu savunulduğuna göre kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak 11 nolu üyeliğin devri ile ilgili savunmalar yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesiside doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.