Esas No: 2021/1655
Karar No: 2022/6124
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1655 Esas 2022/6124 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1655 E. , 2022/6124 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03.07.2018 tarih ve 2014/699 E. - 2018/218 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/317 E. - 2020/746 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; dava konusu edilen ve davacıdan tahsil edilen 30.07.2011 keşide tarihli ve 0203425 nolu 100.000,00 TL bedelli çekin, takip dosyasındaki diğer borçlu olan keşideci Öznar Narenciye Ltd. Şti.'ne iade edilen çek olduğunu, aradan 3 yıl geçtikten sonra, keşide tarihi değiştirilmek suretiyle borçlu şirket yetkilisi Eşref Bingöl tarafından bu değişiklikler imzalanmak ve çek ciro edilmek suretiyle bir yakını tarafından takibe konu edildiğini, çek arkasında olan imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekteki keşide tarihinin tahrif edildiğini, keşideci tarafından 30.07.2011 tarihinin çizildiğini onun yerine 21.07.2014 tarihi yazılarak imzalandığını, çekte birden fazla tarih bulunduğunu bu nedenle dava konusu çekin kambiyo senedi vasfında olmadığını ileri sürerek ödenen çek bedelinin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK 687 ve 792 maddeleri uyarınca davalı tarafından çekin kötüniyetle iktisap edildiği ya da iktisapta ağır kusurlu bulunduğu kanıtlanmadıkça, çek hamili davalının iyi niyetli hamil sayılmasının yasa hükmü gereği olduğu, davacının davalının kötüniyetini ve ağır kusurunu ispat edemediği, davacının takibe konu çekin başka bir çekle değiştirilmek üzere keşideciye iade edilirken cirosunu iptal etmeyi unuttuğu yönündeki iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; dava konusu çekte yer alan ve davacı şirkete atfen atılan cirodaki imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğu, dava konusu çekin bedelsiz olarak keşideciye iade edildiğinin davacı tarafından yazılı belge ile kanıtlanamadığı, dava konusu çekte davacının cirosunun bulunduğu, imzaların istiklali prensibi gereği davacının çek bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacının keşideci imzasının ve paraftaki imzanın geçerli olmadığı şeklinde bir itirazının bulunmadığı gibi, imza sahte bile olsa ciranta olan davacı borçlunun kendi imzasından sorumlu olacağı, şeklen geçerli ciro silsilesine göre yetkili hamil olan davalı alacaklı cirantanın iyiniyetli olduğu, bunun aksinin davacı tarafça ispatının gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.