Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/765 Esas 2012/3524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/765
Karar No: 2012/3524
Karar Tarihi: 22.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/765 Esas 2012/3524 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasında, davalılar tarafından yapılan temyiz neticesinde, dava kabul edilmiştir. Davacılar, davalıların kooperatif ortağı olup, tapusu kendilerine verilen bağımsız bölümün tasarrufunu sürdürdüğünü, daha sonra ortaklıktan ayrılma talebinde bulunduklarını ancak ortaklıktan ayrılmanın tüm hakların kooperatife iade edilmesi gerektiği yönünde Kooperatifler Kanunu hükümleri ile savlarını ortaya koymuşlardır. Mahkeme de, Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, davalıların ortaklıktan istifa ettiğine dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu, bu nedenle tapu kaydının iptali ile müvekkil kooperatif adına tescil edilmesi gerektiğini, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve taşınmazın boşaltılması gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 10. maddesi: İstifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği ve ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerektiği hükme bağlanmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2012/765 E.  ,  2012/3524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların müvekkili kooperatif ortağı olup, kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün davalıların tasarrufunda bulunduğunu, davalıların kooperatife gönderdikleri istifaname ile ortaklıktan istifa ettiklerini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalıların vaki müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkillerinin genel kurul kararları uyarınca yetkilendirilen kooperatif yönetiminin hesabı gibi peşin ödeme yapıp, ibraname ve ferdi tapusunu aldığını, davacının kendi yaptığı işlemi inkar ederek, ibra edilen davalıya tapusunu verdikten sonra tapu iptal ve tescil davası açmasının kötüniyetli bir davranış olduğunu, peşin ödeme yapan davalılar ve diğer üyeler için her genel kurulda yeni ödemeler öngörülüp bunun üzerine istifa etmekten başka yol kalmadığını, davalıların kooperatifle ilişkisinin kalmadığını, ortaklıktan istifa ettiklerini, ibra sonrası yeni ödenti çıkarılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, Kooperatifçe öngörülen giderlerin talep edildiği dönemde dava konusu konuttan davalıların yararlandığı, istifa beyanının akçalı yükümlülüklerinden kaçınma amacına yönelik olduğu, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Kooperatif adına tapuya tesciline, davalıların taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesine, taşınmazın boş olarak davacıya teslimine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı lehine 900,00TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara