23. Hukuk Dairesi 2012/1457 E. , 2012/3513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil kooperatif üyesi olan ve konutu erken teslim edilen davalıdan, erken kullanım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, borcun tamamını ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 30.08.2004 tarihinden sonrası için 1.475,00 TL erken kullanım kira bedeli borcu olduğu, bu tarihten önceki alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, takibin 1.475,00 TL asıl alacak ve 405,85 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmişlerdir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Dava, erken konut teslim edilen davalı ortaktan, kullanımdan doğan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip konusu alacak, genel kurullarca belirlenmiş, konutu erken teslim edilen ortaklardan alınan ek aidat niteliğindedir. Bu itibarla mahkemenin alacağın ortaklık yükümlülüğünden kaynaklanan bir alacak olmadığı yolundaki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Yine davalı tarafça icra takibine itirazında zamanaşımı ileri sürülmüşse de davada, süresinde zamanaşımı def"inde bulunulmamış, sonradan ileri sürülen bu savunmaya davacı tarafça muvafakat edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, tüm bu açıklamalar doğrultusunda takip konusu dönemin tamamı yönünden taraf delilleri toplanıp, incelendikten sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalının temyiz istemine gelince;
Davalı yan bilirkişi raporlarına itirazında, banka aracılığı ile yatırdığı 8.010,00 TL ile birlikte borcun tamamını ödediğini savunmuştur. Bilirkişi raporlarında bu ödeme değerlendirilmemiş, gerekçeli kararda da bu savunma hiç tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece bu savunma üzerinde de durularak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, tarafların yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.