Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1861 Esas 2022/6198 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1861
Karar No: 2022/6198
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1861 Esas 2022/6198 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/1861 E.  ,  2022/6198 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.06.2018 tarih ve 2017/162 E- 2018/273 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.11.2020 tarih ve 2020/102 E- 2020/293 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

    Davacı vekili, Alman Federal Cumhuriyetinin Köln Asliye Mahkemesine ait 22 0 47/07 sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine, böylece yabancı mahkeme kararındaki gibi 12.782,30 Euro alacağın 11.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 5 faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, yabancı mahkemede açılan davadan haberdar olmadıklarını, mahkemece bir tebligat yapılmadığını, dosyaya ibraz edilen evraklardan da tebligatın kime ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığını, kesinleşme şerhinde bu hususların yazılı olması gerektiğini, davacıya borçlarının bulunmadığını, bu nedenle tenfiz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre, yabancı mahkeme kararının o ülke makamınca onanmış ve kararın kesinleştiğini gösteren aslı ve onanmış tercümesinin ibraz edildiği, Türkiye ile Almanya arasında mahkeme kararlarının tenfizi için aranan karşılıklılık koşulunun gerçekleştiği, yabancı mahkemece verilen kararın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verildiği, hükmün kamu düzenine aykırı olmadığı duruşma gününün davalıya tebliği edildiği böylece savunma hakkının kısıtlanmadığı, tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.

    Bölge Adliye Mahkemesince, 5718 sayılı Kanun'un 54/1-ç bendinde "O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesi'ne itiraz etmemiş olması" tenfiz şartları arasında sayılmış olup davalının mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrıldığından bahsedilemeyeceği gibi davalılar vekilince de, bu husus ileri sürülerek tenfiz istemine itiraz edildiği ayrıca kesinleşme şerhinin de yeterli açıklıkta olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, HMK 352/1/b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.




    KARŞI OY

    Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir. Temyize konu bölge adliye mahkemesi kararında, gerek dava dilekçesinin ve gerekse de yabancı mahkeme kararının davalılara usulen tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, dava dilekçesinin davalılardan JetPa Holding’e tebliğine ilişkin olarak herhangi bir unsura yer verilmediği gibi yabancı ilamın her iki davalıya tebliğine ilişkin olarak o yer kanunları mucibince yabancı mahkemece düzenlenen evrakta kararın davalılara tebliğ tarihinin açıkça belirtildiği ve kararın kesinleştiğine ilişkin şerh verildiği gözden kaçırılarak hangi davalıyla ilgili olduğu belirgin olmayan 2015 tarihli bir tebliğ belgesine atıfla her iki davalı bakımından da karar tebliğinin usulüne uygun olmadığı kanısına varıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemenin tebliğ belgeleri ile ilgili çelişkili bir durumun varlığını saptaması halinde, keyfiyetin davacı yandan açıklanmasını istemesi, gerekirse ilgili yabancı mahkemeden tebliğ evraklarının onaylı bir örneğinin celbini talep ederek çelişkiyi gidermesi ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı kanısındayım. Karar ve gerekçesinin bu nedenle denetime elverişli bulunmaması da gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlere dayalı olarak bozulması gerektiği görüşündeyim.


    Hemen Ara