Esas No: 2021/2276
Karar No: 2022/6374
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2276 Esas 2022/6374 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2276 E. , 2022/6374 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02.11.2017 tarih ve 2017/237 E- 2017/206 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2020 tarih ve 2018/399 E- 2020/2328 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir iştiraki olan şirket olduğunu, 2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yayın cihazları alındığını, internet üzerinde web TV işletmeciliği yapılmasına karar verildiğini, 01.11.2011 tarihinde"İSTWEB" TV adı altında internet üzerinden yayın hayatına başlamış olup, davalı tarafından TPMK 2012/00940 başvuru numarası ile "İSTWEB" ibaresinin marka olarak tescilinin talep edildiğini, ancak öncelik hakkının müvekkiline ait olması sebebiyle markanın 38 ve 41. sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın markasal bir faaliyeti ve iş konusu olmamasına rağmen değişik alanlarda birçok marka tescil taleplerinin söz konusu olup, marka yedeklemesi ve ticareti yapmak kastıyla hareket ettiği, davacı tarafın marka kullanımından haberdar olması hususları da dikkate alındığında kötü niyetli tescille hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 2012/00940 "İSTWEB" markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, markanın kayıtlardan ilan edileceğinden ilan talebinin reddine, karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 25/08/2011 tarihinde bilişim, iletişim, basın yayım ve haberleşme hizmetleri ihtiyacını karşılamak üzere tescil edildiği, bir gazete haberine delil olarak dayanıldığı ve davacı adına www.istweb.tv internet alan adının 20/04/2011 tarihinde davacı adına tescil edilmiş ise de, davacı tarafça sunulan belgelerin, davacının davalının tescilinden önce markayı ihdas ettiği ve kullanımla ayırt edicilik kazandırdığının ispatı yönünden yeterli delil olmadığı, mahkemenin üstün hak sahipliği nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne ilişkin kararının yerinde olmadığı, kötü niyetli tescil nedenine dayalı hükümsüzlük yönünden ise, davalı adına 38/41/43. sınıfta tescilli 44 adet farklı marka kaydı bulunduğu, marka tescilinin davacı alan adı tescili ve gazete haberinden hemen sonra yapıldığı, davalı adına 38/41. sınıflarda farklı farklı birçok marka tescil ettirildiği ve davalının markaların tescil edildiği sınıflarda kullanıldığına yönelik delil sunulmadığından davalının markayı yedekleyerek başkalarının tescil ve kullanımına engel olmak amacıyla, kötüniyetle tescil ettirdiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalı adına tescilli 2012/00940 "İSTWEB" markasının kötüniyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğüne, TPMK kaydının terkinine, davacının önceye dayalı hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlük talebinin ve ilan talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince; davacı tarafça önceye dayalı hak sahipliği ve kötü niyetli tescil hukuki sebeplerine dayalı olarak markanın hükümsüzlüğü ile hükümsüzlük kararının ilanına karar verilmesini talep etmiş olup, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın taraf vekillerince istinafı üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının önceye dayalı hak sahipliğini ispatlayamadığı ancak davalı tarafından markanın kötü niyetli olarak tescil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının ‘’İSTWEB’’ ibareli markasının hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük kararının ilanına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece ret edilen istemin davaya konu asıl taleplerden olmayıp, açılan bir davada ileri sürülmüş feri nitelikteki bir istem olması karşısında söz konusu istemin reddine karar verilmesi karşı taraf yararına bu nedenle vekalet ücreti tayin edilmesini gerektirmez. Görülmekte olan bir dava içinde yapılan ilan isteminin reddi veya kabulünün ayrıca vekalet ücretini gerektirmeyecek olması nedeniyle davacının ilan isteminin reddi nedeniyle davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının davalı tarafa vekalet ücreti yükleyen 4 numaralı hüküm fıkrasının 4. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca yukarda açıklanan şekilde düzeltilerek ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.