Esas No: 2022/5605
Karar No: 2022/6373
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5605 Esas 2022/6373 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/5605 E. , 2022/6373 K.Özet:
İşçilik alacağı davasında terkin edilen şirketin ihyası talebiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi ihyasına karar vermişti. Ancak davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi, terkin işleminin usulsüz olduğunu ve hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu belirterek dava lehine karar verdi. Mahkeme kararı, davacı vekili ile davalının temyiz isteminin reddedildiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığı şeklinde sonuçlandı. Kararda, TTK'nın geçici 7. maddesi, 5174 sayılı Kanun, HMK'nın 355 ve devamı, 369/1, 371, 370/1 ve 372 maddeleri yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.04.2021 tarih ve 2021/107 E- 2021/342 K. sayılı kararın davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.05.2022 tarih ve 2021/1274 E- 2022/638 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından rücuen alacak talebiyle açılan davada Çalkara İnş. Taah. Med. Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin terkin edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece ihya davası açmak üzere taraflarına yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Çalkara İnş. Taah. Med. Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, terkinin usulüne uygun olarak yapıldığını, davanın terkin sonrası açıldığını, 5 yıllık sürenin dolduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydının silinmesi olayına özgü olup, yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, aynı nedenle ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediği, davalının terkinden önceki ihtar ve ilan prosedürünü usul ve yasa hükümlerine uygun olarak gerçekleştirmediği, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 65775 sicil nosunda kayıtlı iken terkin olunan Çalkara İnş. Taah. Med. Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin Ankara 16. İş Mahkemesi'nin 2019/314 E. sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası talep olunan Çalkara İnş. Taah. Med. Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin münfesih sayılmasına rağmen TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca kendisine yapılan ihtar ve ilan üzerine süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından 23/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği, ihtarnamede infisah sebebi olarak 5174 sayılı Kanuna göre odaca kaydı silinenler olarak yer aldığı, somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı gibi dosyaya sunulan ihyası istenen şirkete çıkartılan tebligatın ise adresin kapalı olması nedeniyle bila tebliğ iade edildiği, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan suretiyle yapılan ihtarin usule aykırı olduğu, ayrıca davalı ... Sicil Müdürlüğü'nce ihyası istenen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu da kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işleminin bu nedenle de usul ve yasaya aykırı olduğu, hal böyle olunca mahkemece, davalı ... Sicil Müdürlüğü'nün 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin ettiği, terkin işleminin usulsüz olduğu, ihyasına karar verilen şirketin iş mahkemesi dosyasıyla sınırlı olmamak üzere ihyasına karar verilmesi ve tasfiyeye tabi tutulmasına gerek bulunmadığı gibi tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı, davacının dava dilekçesinde iş mahkemesi dosyasıyla sınırlandırma olmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesini talep ettiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken iş mahkemesi dosyası ile sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesinin isabetli görülmediği, eldeki davanın ihyası istenen şirketin sicilden re'sen terkin edildiği 23/10/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 17/02/2021 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı ... Sicil Müdürlüğü'nün TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmasının mümkün görülmediği, davalının usulsüz terkin işlemi ile bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 65775 sicil no'sunda kayıtlı iken terkin olunan Çalkara İnş. Taah. Med. Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına, karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 ve devamı maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve İlk Derece Mahmesince ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmaması hususu davacı yanın istinaf başvuru nedenleri arasında gösterilmemesi nedeniyle bu hususun temyiz nedeni olarak ileri sürülemeyeceğine göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1.maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 27/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.