Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1671 Esas 2012/3350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1671
Karar No: 2012/3350
Karar Tarihi: 04.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1671 Esas 2012/3350 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladı ancak daha sonra evinin yıkılacağını öğrendi ve sözleşmenin feshini ve taşınmazın kendisi adına tescil edilmesini talep etti. Davalı ise sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini ve evin yıkılmayacağına dair bir taahhütlerinin olmadığını ileri sürerek davanın reddini savundu. Mahkeme, davacının taşınmazına komşu parsellerle tevhit ve mevcut evi yıkılmadan inşaat yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığına ve sözleşmede evin yıkılmayacağına dair bir hüküm de bulunmadığına karar verdi ve hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edildi. Ancak temyiz itirazları yerinde görülmedi ve hüküm onandı.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu, Madde 2: Sözleşmenin şekli
- Borçlar Kanunu, Madde 109: Borçlunun durumu değişirse veya borç alma imkansız hale gelirse sözleşme feshedilir.
23. Hukuk Dairesi         2012/1671 E.  ,  2012/3350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı yükleniciyle aralarındaki adi şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini evinin yıkılmayacağına dair güvence vermesi üzerine imzaladığını, sonrasında ise evinin yıkılacağını öğrendiğini, davalının kendisini yanıltarak zarara uğrattığını ileri sürerek, akdin feshini ve davalıya devredilen taşınmazın yeniden davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıyla imzaladığı sözleşmedeki edimlerini yerine getirmek için gerekli çalışmaları yaptığını, davacının evinin yıkılmayacağı konusunda bir taahhütleri bulunmadığını, esasen yasal olarak bunun mümkün de olmadığını ifadeyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının taşınmazına komşu parsellerle tevhit ve mevcut evi yıkılmadan inşaat yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığı, bu durumda akdin ifa edilemeyeceği, sözleşmede evin yıkılmayacağına dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara