Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4752 Esas 2022/6425 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4752
Karar No: 2022/6425
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4752 Esas 2022/6425 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı müvekkili ile davalı arasında yazılım lisansı ve bakım sözleşmeleri yapıldığı ancak davalının sözleşmelerde belirlenen çerçevede ödemelerini yapmadığı gerekçesiyle davalıdan alacak talebinde bulunulmuştur. Mahkeme, davacının talebini haklı bularak, davalıdan 10.696,15 Euro ve 412,00 USD alacağı ile 807,12 TL avans faizi ile birlikte tahsil etme kararı vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararı bozulmamış ve hüküm onanmıştır.
1163 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 3568 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu.
11. Hukuk Dairesi         2021/4752 E.  ,  2022/6425 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13.04.2021 tarih ve 2020/88 E. - 2021/183 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında gerek müvekkilinin lisanslı ürünleri, gerekse diğer bir firma arayüz ürünü olan "Progress" yazılımına ilişkin olarak 20/01/2014 tarihli Soft Yazılımları Lisans, Destek ve Bakım Sözleşmesi ile bu sözleşmenin ayrılmaz eki niteliğinde olan üç adet sözleşme akdedildiğini, sözleşmelere konu ürünler ve hizmetler çerçevesinde, müvekkilinin tescilli yazılımları ile Progress yazılımının lisans ücretlerinin yanı sıra, destek ve bakım hizmet bedelleri de muhtelif faturalara konu edildiğini, ancak tanzim edilen faturalardan bir kısmının bedellerinin ödenmemesi üzerine, müvekkilinin ödeme ihtarı ile davalıdan borç bakiyesini kapatmasını talep ettiğini, dört adet faturanın davalı tarafından iade edildiğini, davalının önceki fatura bedellerinin bakiyelerini de ödemediğini ileri sürerek, sözleşme konusu yazılım lisans ve hizmet bedelleri nedeniyle tahakkuk eden 10.696,15 Euro ile 412,00 USD tutarındaki alacakların, 30/05/2014 tarihli ihtar uyarınca, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca ABD Doları ve Avrupa para birimine uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ve 807,12 TL tutarındaki alacağın ise yine temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin, fatura asıllarını ihtarname ile iade etmeden önce, davacı şirkete hizmeti eksik aldığına dair mail yolu ile defalarca bildirimde bulunduğunu, müvekkilinin, yazılımlarla ilgili şikayetlerine davacı şirketin kayıtsız kaldığını, davacı şirket yetkililerinin sözleşmeden doğan hizmet yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini, söz konusu fatura bedellerinin tahsilini talep etmesinin hukuken kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davacının paket program niteliğindeki yazılım programının lisansını satın aldığı, yine abonelik çerçevesinde destek ve bakım hizmetlerini de satın aldıktan sonra ilk sözleşmeden sonraki tarihlerde ek alımlar da yaptığı görüldüğü gibi, davacının bu program lisansı verme ya da bakım hizmet verme konusunda herhangi bir ayıbı olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, davacının programında ve işlemlerinde hizmetin yeterince sağlanmadığına dair bir delil de bulunmadığı, başka bir deyişle paket programın sunulmasının destek ve bakımının sözleşme yükümlülükleri doğrultusunda olduğu, ihlalin tespit edilemediği, bozma öncesinde düzenlenen ikinci bilirkişi heyetinin ekran görsellerinin de incelenmesi neticesinde; davalının kullanımından kaynaklanan hatalar, eksiklikler, kusurlar ve ilave isteklerin ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, ayıp olarak ifade edilen “maddelerin” yazılıma ilişkin hatalar olduğunun davalı yanca ispat edilemediği, öte yandan Müşteri tarafından sisteme girilen her maddenin (bildirimin) ayıp olarak nitelendirilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, davacı yanca tüm yazılımı alan kullanıcılara sistem üzerinden sağlamakta olduğu teknik destek ve hizmetler yönünden yapılan bildirimin ayıp olarak nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı, rapor kapsamları ile de teyit edildiği üzere davacının kullandığı soft yaşam döngüsü yönetim sistemi isimli sistemle müşterilerin kendilerine kurulan yazılımların içerisinde bakım ve destek hizmetleri kapsamında sunduğu çağrı yönetim sistemi ile kayıt altına alması ve talep çözülemediği takdirde bildirim sistemi ile davacı Soft'a bildirilmesi gerektiği şeklindeki çalışma sisteminin ve yazılımın, sözleşme doğrultusundaki lisans bedelinin karşılığının davalı tarafından davacıya sözleşmede belirlenen çerçevede ödenmediği ve davada talep edildiği üzere lisans bedelinden kaynaklanan ve kayıtlarda mevcut olan faturaya dayalı toplam 10.696,15 Euro alacak ile yine destek ve hizmet bedeli olarak 412 USD ve yine bakım bedeli olarak fatura edilen toplam 807,12 TL alacağının bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olduğundan davanın kabulü ile, 10.696,15 EURO ve 412,00 USD alacağın temerrüd tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren kamu bankalarının alacak türleri ile ilgili döviz cinsinden bir yıllık mevduata uyguladığı, en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 807,12 TL alacağın temerrüd tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, taraf vekillerince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.665,86 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara