Esas No: 2021/4854
Karar No: 2022/6432
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4854 Esas 2022/6432 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4854 E. , 2022/6432 K.Özet:
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bozmaya uyularak verdiği kararın Yargıtayca incelenmesi sonucunda davalı şirketin, davacıların usulsüz tebligat sonucu kesinleşen icra takibi sonrasında borçlu olmadıklarının tespit edildiği ve davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle takip tutarının %20'si oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulduğu belirlendi. Birleşen davada da benzer şekilde davacıların borçsuz olduğu tespit edilmiş ve davalı tazminata mahkum edilmiştir. Mahkeme kararında, HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilmesi için karar verilmesi gerektiği ve kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/523 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.02.2021 tarih ve 2019/735 E. - 2021/127 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı hakkında yaptığı icra takibinin usulsüz tebligat sonucu kesinleştiğini, davacının takip dayanağı 26.06.2012 tarihli protokol sözleşmesi başlıklı belgeden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirket ile davacının eski hissedarı olduğu dava dışı Sorgun İnş. Taah. Tur. Teks. San. Ltd. Şti. arasında 27.10.2010 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmeye kefil olduğunu, sözleşme uyarınca adı geçen dava dışı şirketin davalıdan finansman sağladığını, faktoring sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine icra takibi yapıldığını, takip konusu bonodaki imzalara itiraz sonucu açılan icra hukuk mahkemesindeki davanın yargılaması sırasında faktoring sözleşmesinden kaynaklı borcun tasfiyesi maksatlı 26.06.2012 tarihli protokol hazırlandığını, protokol hükümlerinin uygulanmaması sebebi ile müvekkili şirketin 27.10.2010 tarihli faktoring sözleşmesine dayanarak icra takibi başlattığını, takip dayanağının 26.06.2012 tarihli protokol olmadığını, aksi halde dahi davacının protokolü kefil sıfatı ile imzaladığını savunarak, davanın reddi ile tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın, davacıların davalıya İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/25392 E. sayılı takip dosyasına konu 26.06.2012 tarihli ''Protokol Sözleşmesi'' isimli belge ile 360.000.-TL asıl alacak, 80.356,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 440.356,43 TL borçlu olmadıklarının tespitine, 40.356,43 TL takip konusu alacağın 36.123,41 TL'lik kısmının davalıya ödendiği nazara alınarak; bu tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacılara verilmesine, davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle takip tutarının %20'si oranında 88.071,29 TL kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, birleşen davada ise davacının davalıya İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/25392 E. sayılı takip dosyasına konu 26.06.2012 tarihli ''Protokol Sözleşmesi'' isimli belge ile 360.000.-TL asıl alacak, 80.356,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 440.356,43 TL borçlu olmadığının tespitine, 440.356,43 TL takip konusu alacağın 18.061,71 TL'lik kısmının davalıya ödendiği nazara alınarak; 18.061,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdadı ile davacıya verilmesine, davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından takip tutarının %20'si oranındaki 88.071,29 TL kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl dava bakımından dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davacılar ... ve ... vekilinin faiz başlangıç tarihi hususundaki temyiz itirazına gelince, mahkemece davalıya ödenen 36.123,41 TL’lik kısmının davalıya yapılan ödeme tarihi dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması doğru değil ise de anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince hükmün (1) numaralı bendinde “440.356,43 TL takip konusu alacağın 36.123,41 TL'lik kısmının davalıya ödendiği nazara alınarak; bu tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacılara verilmesine” kısmının “dava tarihinden” ibaresinin düzeltilerek “ödeme tarihi olan 02.01.2014 tarihinden” ibaresi yazılarak mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Birleşen dava bakımından dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmediğinden hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davaya yönelik davacılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazları ile davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya yönelik davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 15.038,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davaya yönelik-birleşen davada davalıdan alınmasına, 28.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.