Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1295 Esas 2012/3299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1295
Karar No: 2012/3299
Karar Tarihi: 03.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1295 Esas 2012/3299 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasında, davalının müflis şirkette hissedar olmadığı, alacağının müflis şirketin tarafı olduğu genel kredi sözleşmesine kefil olması nedeniyle kefalet borcunu İş Bankasına ödemekten kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacıların temyiz itirazları üzerine karar bozulmuş ve daha detaylı araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, hükmün davacılar yararına bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: -
23. Hukuk Dairesi         2012/1295 E.  ,  2012/3299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı müflis Türkiye İmar Bankası İflas İdaresi ile TMSF vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı ..."nın sıra cetveline kaydedilen alacağının gerçek bir alacak olmadığını, söz konusu miktarın müvekkillerine tahsis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı müflis şirkette hissedar olmadığını, alacağının müflis şirketin tarafı olduğu genel kredi sözleşmesine kefil olması nedeniyle kefalet borcunu İş Bankasına ödemekten kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.10.2010 günlü bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda müflis şirket ... Metal Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin ticari defterleri üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafın kefalet ilişkisine dayalı olarak ödediğini iddia ettiği banka dekontunun dava dışı müflis şirketin defter ve kayıtlarında davalıya borç, İş Bankasına kredi ödemesi şeklinde kaydedildiğini,müflis şirketin döviz bazındaki kredi borçlarında bu ödemeye paralel azalma izlendiği ve gelen ticaret sicil kaydına göre davalının dava dışı müflis şirketin yöneticisi ve hissedarı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı müflis Türkiye İmar Bankası İflas İdaresi ile ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, davalı ..."nın sıra cetveline kaydedilen alacağının gerçek bir alacak olmadığını ileri sürerek, söz konusu miktarın müvekkillerine tahsis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, müflis şirkette hissedar olmadığını, alacağının müflis şirketin tarafı olduğu genel kredi sözleşmesine kefil olması nedeniyle kefalet borcunu İş Bankasına ödemekten kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 13.10.2010 günlü bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, müflis şirket ... Metal Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin ticari defterleri üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalı tarafın kefalet ilişkisine dayalı olarak ödediğini iddia ettiği banka dekontunun dava dışı müflis şirketin defter ve kayıtlarında davalıya borç İş Bankasına kredi ödemesi şeklinde kaydedildiğini, müflis şirketin döviz bazındaki kredi borçlarında bu ödemeye paralel azalma izlendiği ve gelen ticaret sicil kaydına göre, davalının dava dışı müflis şirketin yöneticisi ve hissedarı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı müflis Türkiye İmar Bankası İflas İdaresi ile TMSF vekilince temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 29.02.2008 günlü 1.bozmasında, davalının müflis şirketin yöneticisi veya hissedarı olması temeline dayanan muvazaa iddiaları konusundaki davacı beyanları üzerinde durulması ve özellikle kefaletten kaynaklanan ödemenin bir borcun karşılığı olarak yapılıp yapılmadığının irdelenmesi istenmiştir. Davacılar vekili, davalının Müflis ... A.Ş"nin ortağı, yöneticisi olabileceği veya ortak- yöneticilerle akrabalık ilişkisi olabileceği ve alacağın gerçek bir alacak olmayıp muvazaalı olarak iflas masasına kaydedildiğini iddia etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş olmakla birlikte bu bozma kararının gereği kısmen yerine getirilmiştir. Davalı ile müflis şirketin yöneticisi veya hissedarları arasında akrabalık ilişkisi olup olmadığı iddialarının da araştırılarak, 1. bozmada belirtildiği gibi özellikle kefaletten kaynaklanan ödemenin bir borcun karşılığı olarak yapılıp yapılmadığının irdelenmesi, davalının sosyal ve ekonomik durumunun ödemenin yapıldığı tarih itibariyle araştırılarak, davalının bu ödeme nedeniyle mamelekinde bir azalma olup olmadığı hususları üzerinde de durularak, akrabalık ilişkisi yönünden gelen ticaret sicil kayıtlarındaki vekaletnamelerde dahil tüm bilgi ve belgeler üzerinde, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı müflis Türkiye İmar Bankası İflas İdaresi vekili ile davacı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara