23. Hukuk Dairesi 2012/1014 E. , 2012/3233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, atiye bırakılan talepler yönünden asıl ve birleşen davaların açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hüküm davalılar ... ve... vekilince duruşmasız ve davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu 03.03.2010 tarihli kararda duruşma talep eden davalının temyizine konu asıl alacağa ilişkin kabul miktarının 11.408,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olan davalıların görev yaptıkları dönemde, kooperatifin bir takım işlerini yapan dava dışı müteahhide fazla ödeme yapıldığının kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit edildiğini ileri sürerek, ıslah edilen miktarla birlikte toplam 11.408,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, diğer taleplerini atiye bıraktıklarını belirtmiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu talep açısından müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, davacı vekilinin taleplerine dayanak teşkil eden, kesinleştiğini belirttiği müteahhide karşı açılmış dava dosyasında müvekkilinin taraf olmadığını, o nedenle müvekkili açısından kesin hüküm teşkil etmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, diğer davalı vekilinin beyanlarıyla benzer beyanlarda bulunmuş, müvekkili ...’nin görev süresi itibariyle tüm alacaktan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, alacağa dayanak gösterilen karar kapsamında müteahhitten tahsilat yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... mirasçıları vekili, diğer davalıların vekilleriyle benzer beyanlarda bulunmuş, murisin görev süresi itibariyle davaya konu alacakla bir ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, 12.10.2005 tarihinde davacı vekiline verilen süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmamış olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi’nin 13.11.2007 tarihli kararıyla "davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için usulüne uygun kesin süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle" mahkemenin kararı bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devamla dava devam ederken vefat eden muris ...’nun görev süresi itibariyle davaya konu ödemelerle bir ilgisinin olmadığı, diğer davalıların da yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde dava dışı müteahhide yapılan fazla ödemelerden sorumlu oldukları gerekçesiyle, 11.408,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, atiye bırakılan talepler açısından asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ...,... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif eski yöneticilerinin hukuki sorumluluğuna dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin ekinde sunulan, davaya konu alacağın ödenmesiyle ilgili olarak taraflar arasında akdedilen 08.06.2010 tarihli protokol hükümlerinin; tarafları bağlayıp bağlamadığının değerlendirilmesi ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalılar ..., ... vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ...,... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.