Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2287 Esas 2022/6489 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2287
Karar No: 2022/6489
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2287 Esas 2022/6489 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, birleşen davalarda davaların reddine karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğuna ve temyiz istemlerinin reddine karar vermiştir. Kararda, davacı ile davalı arasında araç alım satımında anlaşmazlık olduğu ve davacının dava açarak ödenen bedelin iadesini ve icra inkar tazminatı talep ettiği belirtilmiştir. Uyuşmazlık, davacının birleşen davada davalı olan şirket üzerindeki hisseleri ile ilgili sorunlardan kaynaklanmaktadır. Mahkeme, yapılan istinaf başvurularının reddedilmesine karar vermiş ve ilgili yerel mahkemelerin kararlarının onanmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/2287 E.  ,  2022/6489 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.10.2017 tarih ve 2015/681 E.- 2017/708 K. sayılı kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.12.2020 tarih ve 2018/390 E.- 2020/1543 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

    Asıl davada davacı vekili, davalının otomotiv alım satımı ile iştigal ettiğini, davacının davalı ile bir takım araçların alım satımı hususlarında anlaştığını ve bedellerini ödediğini, davalı şirketin araçları teslim etmediği gibi ödenen bedellerinin iadesine yanaşmadığını, söz konusu bedellerin tahsili için Ankara 29. İcra Müdürlüğü'nün 2013/17357 esas sayılı takip yaptıklarını ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili asıl davada, davacının Ada Grup Madencilik Otomotiv Turizm Gıda Tic. Ltd. Şti.'nin ortağı ve temsilcisi olduğunu, davacı ve davacıya ait ada grup şirketinin genel müdürü ...'in davalı şirketin iş yerinde satış temsilcisi olarak çalışan ... ile gerek kendi adlarına gerekse üçüncü kişiler adına çeşitli tarihlerde araç alımı gerçekleştirdiklerini, ...'nin 2012 ve 2013 yılında müşterileri ve şirketi dolandırarak zarara uğrattıklarının tespit edildiğini ve iş akdine son verildiğini, hakkında Ankara CBS 2013/140150 hazırlık dosyasında görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarından soruşturma başlatıldığını, davacının takibe konu havale işleminden sonra davacıya ait Ada Grup şirketinin genel müdürü ... tarafından kendi adına toplam 9 adet araç satın alındığını, araç bedellerinin ... tarafından gönderilen paradan mahsup edilmesi talimatı verildiğini, Zühtü Berk Ölçen tarafından araç bedeli olarak ayrıca bir ödeme yapılmadığını, davacının araç teslim edilmediğinden bahisle ödenen bedelin iadesi talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise, cari hesap alacağının davacı şirkete ödenmediğini, davalı borçlu aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2013/17170 Esas sayılı takip başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptaline takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, araç bedellerine karşılık ... tarafından 697.000,00 TL ödeme yapıldığını, tescil işlemlerinin ...'nın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 9 adet aracın davacı ...'nın isteği ile bir dönem davacı ...'na ait Ada Grup şirketinde müdürlük yapan birleşen davada davalı ...'e teslim edilmiş olduğu, ...'in TBK 40 vd maddeleri kapsamında ...'nı temsilen hareket ettiğinin kabulü gerektiği, asıl davada davacı tarafından asıl davada davalı şirkete banka havalesi ile gönderilen toplam 697.000,00 TL araç satım bedelinden teslim edildiği anlaşılan 9 adet araç bedeli bilirkişilerce 495.403,90 TL olarak tespit edilmiş olmakla bu bedelin mahsubu ve ayrıca bu 9 araca ilişkin davalı birleşen davada davacı tarafından yapılan 35.956,33 TL vergi, sigorta, aksesuar harcamalarını içeren fatura bedelinin mahsubu ile birleşen davada davalının Neziroğlu şirketine nakden yapmış olduğu 16.110,00 TL ödemenin ilavesi suretiyle ve yine davacı ...'na davalı Neziroğlu şirketinin yapmış olduğu 65.000,00 TL ödemenin de bakiyeden düşülmesi yoluna gidilerek neticede asıl davada davacının asıl davada davalıdan 116.749,77 TL bakiye alacağının bulunduğunun belirlendiği, birleşen davada ise; araç bedellerine ilişkin faturalara dayalı alacağın temsilcisi sıfatıyla hareket eden birleşen davada davalı ...'den talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2013/17357 Esas sayılı takibe davalı itirazının 116.749,77 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, %20 icra inkar tazminatı olan 23.349,95 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine, takibin kötü niyetle yapıldığı kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 29/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara