23. Hukuk Dairesi 2012/1128 E. , 2012/3185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla aleyhinde başlatılan icra takibine, davalının kooperatif ortağı olmadığı gerekçesiyle haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üyeliği devretmek suretiyle kooperatiften ayrıldığını, bilahare noter ihtarı ile üyelikten istifa ettiğini bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının kooperatif üyeliğinden ayrılmak için yaptığı herhangi bir yazılı başvurusunun bulunmadığı, halen üyeliğinin devam ettiği, bu nedenle genel kurulca belirlenen aidatlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davacı kooperatif üyesi olmadığından davacıya aidat borcunun bulunmadığını savunmuş, mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda davalının kooperatif ortağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 1/1 (6100 sayılı HMK 1. ve 4.) maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir, anılan Kanun’un 8.maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin hangi dava ve işlerde görevli olduğu gösterilmiştir. Buna göre bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. Somut olayda ise davalı, kooperatife ortak olmadığına bağlı olarak davacı kooperatife borçlu olmadığını savunduğuna göre, davalının ortak olup olmadığının tespiti bakımından Sulh Hukuk Mahkemesi görevli değildir. Davalının savunması ile davacının talebi arasındaki bağlantı nedeni ile mahkemece görev hususunun re"sen de dikkate alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.