Esas No: 2021/2836
Karar No: 2022/6523
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2836 Esas 2022/6523 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2836 E. , 2022/6523 K.Özet:
Davacı uluslararası 36. ve 37. sınıflara dahil hizmetlerde \"rua + şekil\" ibareli markasını tescil ettirmek istemiştir. Ancak marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketin sahibi olan Dost İnşaat'ın eski ortağı olduğundan, davacının marka başvurusunu kötü niyetli bir amaçla yaptığı iddia edilmiştir. TPMK MDB ve YİDK tarafından davacının başvurusu reddedilmiştir. Davacı, TPMK'nın kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının başvurusunun kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi ise davacının marka başvurusunu iyi niyetli yapmadığını ve istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: KHK 35/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.04.2019 tarih ve 2018/37 E- 2019/155 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.01.2021 tarih ve 2019/983 E- 2021/79 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin 09.12.2016 tarih ve 2016/99972 no.lu başvuru ile “rua + şekil” ibareli markasını uluslararası 36. ve 37.sınıflara dahil hizmetlerde tescil ettirmek istediğini, başvurunun markalar bülteninde ilan edildiğini, ancak davalı ... Ltd. Şti. tarafından isim öncelik hakkının kendilerinde olduğu, davacının, davalı şirketin eski sahibi olan Dost İnşaat'ın eski ortağı olması sebebiyle kötü niyetli başvuruda bulunduğu gerekçeleriyle itiraz edildiğini, TPMK MDB tarafından davacının KHK 35. maddesi gereğince kötü niyetli başvuruda bulunduğu gerekçesiyle başvurunun reddine ve YİDK tarafından da davacının itirazının reddine karar verildiğini, ancak bu kararların hatalı olduğunu, davalı şirket ile markanın sınıflarının birbirinden farklı olduğunu, başvurunun kötü niyetli sayılamayacağını belirterek, 09.12.2016 tarih ve 2016/99972 no'lu uluslararası 36. ve 37. sınıflara dahil hizmetlerde başvurmuş bulunduğu marka başvurusunun reddine karar veren TPMK'nın 01.12.2017 tarih ve 2017-M-10182 sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, İstanbul Ticaret Odası'na ait kayıtlardan, başvuru sahibi davacının, yayına itiraz sahibi davalı şirketin sahibi olan Dost İnşaat ve Proje Yönetimi A.Ş.'nin eski ortaklarından olduğunun anlaşıldığını, işbu başvuru tarihinden önce, itiraz sahibi davalı şirketin varlığından haberdar olduğunu, YİDK kararında davacının basiretli bir tacir olarak sınırsız sayıda seçenek özgürlüğü varken eskiden ortağı olduğu bir şirketin, yine bu şirket tarafından kullanılan isminin çok benzerinin bu şirkete ait faaliyetlerle bağlantılı hizmetler için kendisi adına tescilini yaptırmak için yaptığı başvurunun iyiniyetli kabul edilemeyeceği kararının haklı olduğunu, dava konusu davacı markasının kelime unsuru ve genel görünümü değiştirmeyen ve marka algısı yaratmayan standart bir şekil unsurundan oluştuğunu, “RUA” kelimesinin markanın asli ayırt edici unsuru olduğunu, bununla birlikte benzer hizmetlerde tescil edilmek istendiğini, bu sebeple ret kararının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davalı şirketin 17.09.2010 tarihinde kurulduğunu, 12.03.2013 tarihinde şimdiki ticaret unvanını aldığını, 04.11.2015 tarihinde ise davalı şirketin Dost İnşaat'ın iştiraki haline geldiğini, davacının Dost İnşaat'in eski ortağı olması sebebiyle "Rua" unvanından haberdar olduğunu ve bu nedenle davacı başvurusunun kötü niyetli olduğunu, “RUA” markasının kendileri tarafından ilgili sektörde hâlihazırda kullanıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının, davalı şirketin sahibi olan Dost İnşaat'ın eski ortağı olduğu, davalı şirketin markasal kullanımı ile başvuru konusu markanın ve davalı şirketin faaliyet alanı ile, başvuru konusu markanın sınıflarının birbirine benzer olduğu, bu nedenle davacının marka olarak sınırsız seçme özgürlüğü varken davalı şirketin ticaret unvanının esaslı unsurunu seçmesinin KHK 35/1 maddesi gereğince kötü niyetli olduğu ve YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu markanın başvurucusu olan davacının, marka başvuru tarihinden önce marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketin ortağı olan dava dışı şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu, davacının davalı şirketin ortağı olan dava dışı şirketi temsil ettiği genel kurul toplantısında davalı şirketin ünvanının RUA Danışmanlık Ltd Şti olarak değiştirildiği ve davalı şirketin bu ünvan ile faaliyetine devam ettiği bu itibarla davacının, marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketin varlığından haberdar olduğu ve dava konusu marka başvurusunu yapmasında iyi niyetli olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.