(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/3849 E. , 2011/2995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyelikten çıkmak için kooperatife yönetimine bildirimde bulunduğunu, bu bildirime kadar müvekkilinin ödediği toplam aidat miktarı olan 7.700.00 TL’nin 2.700.00 TL’lik kısmının kooperatif tarafından ödenmesine rağmen kalan 5.000.00 TL’lik miktarın tüm taleplerine karşın davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, 5.000.00 TL’lik asıl alacak ve bu miktara ayrılma tarihinden itibaren işletilecek faizin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, üyelikten çıkma bildiriminin kooperatif ana sözleşmesinde düzenlenen süre ve şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığını, Kooperatifler Kanunu’na göre kooperatifin bu tür ödemeleri 3 yıl süreyle erteleyebileceğini, faiz miktarının ancak muacceliyet tarihi olan kooperatiften ayrılma tarihi olan yıla ait bilançonun tasdik edildiği genel kurul kararından 1 ay sonra hesaplanabileceğini, davacının talep ettiği gibi ayrılma tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, çıkma talebinin yönetim kurulu kararı ile 20.11.2007 tarihinde kabul edildiği, davacının iddia ettiği asıl alacak olan 5.000.00 TL’nin kooperatifin 2008 yılı defter kayıtlarında borç olarak göründüğü, 2007 yılına ait genel kurulun 21.06.2008 tarihinde yapıldığı, bu borcun 21.06.2008 yılında yapılan genel kurul toplantısından 1 ay sonrası olan 21.07.2008 tarihinde muaccel olduğu, asıl alacak olan 5.000.00 TL’ye muacceliyet tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.