Esas No: 2011/3841
Karar No: 2011/2933
Karar Tarihi: 28.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3841 Esas 2011/2933 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ...’nın davalı kooperatifin üyesi olarak 16 nolu dairenin maliki olduğunu, davalı kooperatifin dava ve icra borçları nedeniyle müteahhit Doğuş İnş. Ltd. Şti. ile 21.12.2005 tarihli protokol imzaladığını, bu protokol ile müvekkilinin 32.000,00 YTL ödemesi karşılığı tapusunun kendisine verileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin zımmen protokole muvafakat ederek kredi almak üzere başvurduğunu, Oyakbank Yeni Sanayi Şubesince referans verilmesine rağmen dairenin tapusu verilmediğinden işlemin iptal edildiğini, alacaklı ile karşı karşıya kalan müvekkilinden en son 40.000,00 YTL talep edildiğini, kooperatifin üyelerin haklarını korumak zorunda olduğunu, müvekkili aleyhine protokol düzenlendiğini, kat irtifakının hak sahibi üyeler adına yapılması gerekirken, bir kısım üyelerin irtifak tapularının kendi adlarına ve müvekkillininde içinde bulunduğu ortaklardan bir kısmının tapularının ise kooperatif adına çıkarıldığını, 32.000,00 YTL borcun müvekkili tarafından kabul edilmesine rağmen dairenin tapusunun verilmediğini ileri sürerek, A. blok 16 nolu bağımsız bölüm üzerine tedbir konulmasına, kooperatif hesabına icra dosyasına veya mahkemenin uygun göreceği tevdii mahalline sözleşme ile öngörülen 32.000,00 YTL yatırılmak suretiyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kooperatifin müteahhide olan borcundan dolayı ödeme planı düzenlendiğini ve ödeme protokolü yapıldığını, davacı adına 32.000. YTL borç çıktığını, bu borcun protokolde belirtilen tarihten itibaren faizi ile birlikte Kooperatif Başkanlığı"na veya müteahhide ödendikten ve müteahhidin haczi kaldırıldıktan sonra kooperatif tarafından kat irtifakı tapusunun verilebileceğini, ancak daha sonra Erciyes Vergi Dairesi tarafından da tapu üzerine haciz konulduğunu, bu haczine kaldırılmasından sonra tapunun verilebileceğini belirtmiş davacının da, protokole uymadığını, süresinde ödeme yapmadığını ve tapusunu alamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının taraf olmadığı sözleşmeye dayanarak dava ikame etmesinin ve hak talebinde bulunmasının hukuken imkansız olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı, davalı kooperatifin borçlu konumunda olduğunu, alacağın mahkeme ilamına bağlandığını, tarafların borcun tasfiyesi için belirtilen protokolü yaptıklarını, davacı ile kooperatif arasındaki iç ilişkinin müvekkili şirketi ilgilendirmediğini ve müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, kooperatife 18.425,00 TL borcu olduğu, yargılama sırasında bu borca dair senet verilmesinin ödeme anlamına gelmediği, davacının yatırmadığı aidat, payına düşen vergi ve stopaj borçlarının bulunduğu, yani davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu sebeple tapu iptali ve tescil talebinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Mahkemece, dava ortak nedene dayalı olarak reddedildiğinden, AAÜT"nin 3/2 maddesi uyarınca davalılar yararına tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm bölümünün 4 nolu bendi tamamen çıkarılarak “ Davalı kooperatif tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı kooperatife, davalı şirket tarafından yapılan 85,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesi ile 3.720,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,"" bendinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.