Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2817 Esas 2022/6798 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2817
Karar No: 2022/6798
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2817 Esas 2022/6798 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, şirkete ait gelirleri kendisi, eşi, çocukları, üçüncü kişiler ve diğer bir şirkete aktarmış ve davacı şirketin zarar görmesine neden olmuştur. Davacının talebi, dolaylı zararlarla ilgilidir ve bu nedenle şirket adına istenmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesi, davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir. Kararın nedenleri açıklanmıştır.
HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılmıştır. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca, karar onanmıştır. HMK'nın 372. maddesi uyarınca, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınması gerekmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2817 E.  ,  2022/6798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.10.2019 tarih ve 2018/352 E- 2019/1035 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.12.2020 tarih ve 2019/2636 E- 2020/1807 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının 20/08/2014 tarihinde dava dışı Ramas Travarten Doğal Taş Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ni kurduklarını, şirketin fiilen bir yıl faaliyet gösterdiğini, şirketin alacaklarının çeklerle ödendiğini, davalının kendi başına ve şirket dışı işler yapması sonucunda 2006 yılında haricen yapılan anlaşma ile şirkete ait makinelerin paylaşıldığını ve yıl sonu itibari ile işlerinin tahliye edildiğini, davalının anlaşmaya aykırı olarak maliye ve SGK borçlarını ödemediğini, şirketin yaptığı ihracat nedeniyle ödenen para ve ödeme yerine şirkete verilen çekleri tahsil edip tahsilatların davalı tarafından eşinin kardeşinin ve üçüncü kişilerin hesabına banka yolu ile gönderdiğini, davalının Rakhams Mermer İnşaat Limited Şirketi'ni kurarak bu şirkete para transferi yaptığının tespit edildiğini ileri sürerek davalının tek imza ile şirket gelirlerini kendisi ile üçüncü kişi eş ve çocuklarına göndermesi ve belirsiz alacak davası niteliğinde olması nedeniyle şimdilik 100.000,00 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın iş bu davayı ikame edebilmesi için taraf ehliyeti bulunmadığı gibi dava ehliyetinin de olmadığını, iş bu dava dilekçesindeki iddialardan doğrudan zarar görenin davacı taraf değil davacı ve davalının ortağı olduğu şirket olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın, dava dışı şirket tarafından ikame edilmesi gerektiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu alacağın niteliğine bakılacak olduğunda müvekkiline karşı husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının şirkete ait gelirleri kendisi, eş, çocuklar, üçüncü kişi ve kurmuş olduğu Rakhams Mermer İnşaat Sanayi ve Ltd. Şti.'ne aktarmak suretiyle verdiği zararların tazmini talep edildiği, bu zararların davacının doğrudan zararları olmayıp, davaya konu ortağı olduğu Ramas şirketinin zararı olduğu, davacının davalıdan dolaylı olarak uğradığı zararları talep etmiş ise de; bu zararların ancak şirkete verilmesini talep edebileceği, davacının ise bu zararların kendisine verilmesini istediği gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça açılan sorumluluk davası şirket ortağı sıfatıyla açıldığı, davada ileri sürülen zararlandırıcı işlemlerin şirketin aktifine etki eden işlemler olduğu, bunun sonucu olarak davacı tarafça iddia edilen zararın dolaylı zarar niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, davacının sorumluluk davasında belirlenecek olan tutarın doğrudan kendisine verilmesini istediği, ilk derece mahkemesi karar gerekçesinde de belirtildiği üzere davacının dolaylı zarar nedeniyle hüküm altına alınan sorumluluk tazminatını ancak şirket adına istemesinin mümkün olduğundan ilk derece mahkemesince verilen aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle red kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara