(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/2932 E. , 2011/2869 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili olan kooperatifin tasfiye halinde olduğunu ve konut dağıtımlarının tamamlandığını, ancak vergi dairesi tarafından kooperatifin ortaklara pay dağıtması nedeniyle kâr elde ettiğinden bahisle vergi borcu tahakkuk ettirildiğini, ayrıca tasfiye işlemlerinin tamamlanması için giderler de yapıldığını, davalının alacağının tahsili için yapılan icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatifin 30.12.2006 tarihli en son genel kurulunda aidatların tespitine ilişkin bir madde bulunmadığını, ödenmesi gereken borç kalemlerini içeren tahmini bir bütçe yapılarak ortak aidatlarının tayin ve tespitine ilişkin usül ve yasaya uygun bir karar alınmadığından talep edilen 3.600,00 TL nin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, bu meblağın ne kadarının vergi borcu, ne kadarının SSK prim borcu, ne kadarının genel gider olduğunun belli olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, davanın reddine karar verilmesi gerekliliğinden bozulması üzerine mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve bozma kararına göre, davacı kooperatifin son yapılan genel kurulunda bile kooperatif ortaklarının ödemekle yükümlü oldukları miktarı tespit eden bir kararın alınmadığı, bu konuda tasfiye kuruluna yetki verildiği, bu yetkinin münhasıran genel kurulun yetkisinde olan bir hususun devrine ilişkin olması nedeniyle geçerli olmadığı, genel kurul kararına dayanmayan, ortağı bağlayıcı yönü bulunmayan icra takibine konu borçtan dolayı davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı temsilcilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı temsilcilerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.