Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2677 Esas 2022/6846 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2677
Karar No: 2022/6846
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2677 Esas 2022/6846 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2677 E.  ,  2022/6846 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.03.2019 tarih ve 2017/466 E. - 2019/104 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/767 E.- 2020/1195 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacıya ait "PTT" markalarının tanınmış marka statüsünde olduğunu, PTOT Film Müzik Yapım ve Org. Yay. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 2010/25737 sayılı "Petete" markasını tescil ettirdiğini, anılan markanın açmış oldukları dava neticesinde hükümsüzlüğüne karar verildiğini, bu kez davalının 21.11.2016 tarihinde "PToT Productıon Team Of Turkey" ibareli, 9, 16, 38 ve 41. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/93591 kod numarası verilen başvuruya itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığınca 16. sınıf dışında kalan mal ve hizmetler yönünden itirazlarının kabul edildiğini, davacının itirazı üzerine YİDK, 16. sınıfta yer alan "Basılı yayınlar, basılı evrak; kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar" malları yönünden itirazı yerinde gördüğünü ve bu malları başvuru kapsamından çıkardığını, diğer mallar yönünden ise itirazlarının reddedildiğini, başvuru kapsamında bırakılan mallar üzerinde dava konusu markanın kullanılması halinde davalının davacının markasının benzerini kullanarak markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, ayrıca davacının markalarının itibarına da zarar verileceğini, ayrıca yine davalı adına tescilli 2006/20002 sayılı "PTOT" ibareli markanın, tescilli olduğu biçimde değil "PTT" şeklinde kullanılması nedeniyle davalıya karşı açılan haksız rekabetin meni istemli davanın da davacı lehine sonuçlandığını ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-9250 sayılı kararının iptalini, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalı kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan malların, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer olmamaları nedeniyle somut olayda 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi koşullarının bulunmadığını, 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesinde belirtilen hallerin de gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, davacı tarafında farklı şirket ve markalara ilişkin olan davalar sonucu verilen mahkeme kararlarının bu dava ile ilgisinin bulunmadığını, davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamlarında bulunan mal ve hizmetler arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik olmadığını, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını, davalının davacı markalarının tanınmışlığından faydalanmasının da söz konusu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu marka başvurusu ile davacının "PTT" esas unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibasa neden olacak bir benzerliğin emtia bazında mevcut olmadığı, taraf markaları arasında düşük düzeyli bir benzerlik bulunduğu da gözetildiğinde, davacının tescilli markaları kapsamında yer almayan ve tanınmışlığının sirayet edeceği de ispatlanmayan başvuru kapsamındaki 16. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dosyada mevcut bilirkişi raporunda belirtilenin aksine marka işaretleri arasında yüksek düzeyli bir benzerlik bulunduğu, davacı markalarının çok tanınmış olmaları, yine davacı markalarının yüksek derecedeki ayırt edicilikleri, davacı markalarının tanınmış olduğu haberleşme sektörü ile dava konusu başvuru kapsamında yer alan 16. sınıftaki malların benzer olmasa da ilişkili mallar olması, diğer bir deyişle davacının tanınmış olduğu haberleşme sektöründe plastik ve kağıt ürünlerin kullanılması karşısında bu mallarla, davacı markalarının tanınmış olduğu sektörün yakın ve ilişkili bulunması gözetildiğinde, somut olayda 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi koşullarının, başvuru kapsamında bulunan tüm mallar yönünden gerçekleştiği, davalı ile aynı adreste faaliyet gösteren ve işbu davadaki vekille temsil edilen PTOT Film Yapım ve Org. Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine davacı tarafından, 2006/20002 sayılı "PTOT" ibareli markanın "PTT" şeklinde kullanıldığı iddiası ile haksız rekabetin tespiti ve meni istemli dava açılmış, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1511 esas, 2016/754 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, yine, davacı tarafından PTOT Film Yapım ve Org. Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 2010/25737 sayılı "Petete" ibareli markanın hükümsüzlüğü davası ikame edilmiş olup, bu davada İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2014/232 esas, 2015/210 karar sayılı kararla kabul edildiği, bu durumda, her ne kadar tüzel kişiliği farklı olsa da, davalı ile aynı adreste faaliyet gösteren, ticaret unvanının kılavuz unsuru da aynı olan ve hatta davaların birinde, işbu davadaki vekille temsil edilen dava dışı şirketle davacı arasında marka hükümsüzlüğü ve haksız rekabetin tespiti istemli davaların görüldüğü, bu davaların davacı lehine sonuçlandığı, davalının, dava dışı şirket hakkındaki davalardan haberdar olmadığının söylenemeyeceği, buna göre davalının, belirtilen davalara rağmen sürekli ve ısrarlı biçimde Türkiye’nin en tanınmış markalarından olan davacı markalarından faydalanmaya ve bu defa da "PTT" ibaresinin öne çıkarıldığı dava konusu markayı tescil ettirmek suretiyle kullanımlarına yasal bir görünüm kazandırmaya çalıştığı, dolayısıyla davalının marka tescilinde TMK'nın 2. ve 556 sayılı KHK’nın 35/1. maddesi anlamında kötü niyetli olduğu, tescil olunan markanın, davacı markalarının uzun yıllardır toplumda oluşturduğu tanınmışlık, güven, itibar ve imajını kendisine transfer etmeyi amaçladığı anlaşıldığından, bu yönden de davanın yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne YİDK’in 2017-M-9250 karar sayılı kararının, davacının itirazlarının reddi bakımından iptaline, marka başvurusu henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 37,90 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara