Esas No: 2011/1075
Karar No: 2011/2788
Karar Tarihi: 22.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1075 Esas 2011/2788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, İflas Müdürlüğü"nden alacaklılar toplantısı talep ettikleri halde bu konuda karar verilmediğini, iflas idaresi oluşmadan, iflas dairesince sıra Cetveli düzenlenemeyeceğini, rehinli alacak yönünden ret kararı verilemeyeceğini, sıra cetvelinde kabul edilmeyen alacakların ret sebepleri ile birlikte gösterilmesi gerektiğini, müvekkil bankanın nakit ve gayri nakit tüm alacağının İİK. 197"nci maddesi gereği masaya kabulü gerekirken reddedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan iflas müdürlüğüne tebligat yapılmamıştır.
İcra Mahkemesince, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, iflas idaresince yapılması gereken eylemlerin iflas dairesince yapılması nedeniyle hukuka aykırı işlemlerin iptal edilmesi gerektiği, İİK. 197"nci maddesi nazara alındığında şikayetçi alacağının bir kısmının sıra cetveline geçirilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan İflas Müdürlüğü temyiz etmiştir.
1) Şikayet, iflas sıra cetveline ilişkindir. Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90"ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6"ncı, 1982 Anayasası"nın 36"ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 73"ncü maddesi " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK"nun 27"nci maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği belirtilmiştir.
Öte yandan, 17.07.2003 T. Ve 4949 sayılı Kanunun 4 ncü maddesiyle yeniden düzenlenen İcra ve İflas Kanunu"nun 18. III maddesine göre, " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine
bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir.
Bu durumda, İcra Mahkemesince, şikayetin duruşmalı olarak incelenmesine karar verilmesine rağmen şikayet olunana duruşma gününün bildirilmemesi, şikayetçi iddiaları ile bilirkişi raporunun tebliğ edilmemesi, bu şekilde savunma hakkı kısıtlanarak adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi doğru bulunmamıştır.
2)Bozma neden ve şekline göre, şikayet olunanın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.