Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2143 Esas 2022/6968 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2143
Karar No: 2022/6968
Karar Tarihi: 13.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2143 Esas 2022/6968 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2143 E.  ,  2022/6968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.07.2020 tarih ve 2019/131 E- 2020/353 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.02.2021 tarih ve 2021/103 E- 2021/245 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın 08.03.2018 tarihinde davalı lehine ipotek verilerek tapuda ...’e satıldığını, tapuda ipotekli satışının yapıldığı sırada, bankanın yetkili avukatının ipoteğin kurulması ve satışın yapılması için gerekli belgelerin tamamlandığını beyan etmesi üzerine ipotek tesisine onay verildiğini, taşınmazın 08.03.2018 tarihinde ipotekli satışının ardından müvekkili adına ...’in davalı bankaya başvurarak ipotek bedelinin şirket hesabına yatırılmadığını bildirdiğini, ipotek bedelinin müvekkiline ödenmesi talebini içeren ihtarnamenin davalıya 14.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı banka tarafından herhangi bir cevap verilmemesi üzerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında kredi sözleşmesi bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, dava dışı ...’in 01.03.2018 tarihinde tapu fotokopisi ibraz ederek konut kredisi talebinde bulunduğunu, Bankanın Bireysel Krediler Tahsis Bölümü’ne yapılan kredi teklifinin onaylanması akabinde söz konusu taşınmaz ile ilgili ekspertiz süreci başlatıldığını, ekspertiz değerinin % 80 tutarı olan 120.000,00 TL üzerinden gerekli işlemler yapılarak ipotek evrakı hazırlanıp tapu işlemlerinin başlatılması için 08.03.2018 tarihinde müşteriye teslim edildiğini, söz konusu evrak teslim edilmeden öncede müşteriye, ipotek tesisi bakımından eşinin imza atması gerektiği bilgisi verildiğini, ...’in, eşinin tapudan sonra gelerek imza atacağını belirtmesi üzerine tapuda satış ve ipotek işlemlerinin gerçekleşmesi akabinde ...’le telefon görüşmesinde eşinin ertesi sabah geleceğini belirterek kredi ödeme işlemlerinin gerçekleşmesini talep ettiği, ancak daha sonra müşterinin eşinin imza atmaktan imtina ettiğini, 50.000,00 TL tüketici kredisi kullanırsa eşinin imza atmasına gerek kalmadan krediye konu taşınmazın borcunu ödeyebileceğini belirttiğinden kendisine 50.000,00 TL limitli ihtiyaç kredisi tahsis edildiğini, 09.03.2018 tarihinde şubeye gelen ...’in evi almaktan vazgeçtiğini belirterek tapuyu geri vermek için işlem başlatacağını ifade ettiğini, tapu ve diğer masraflar ile kendi özel ihtiyaçları için kendisine tahsis edilen ihtiyaç kredisini kullanarak şubeden ayrıldığını, aynı gün içerisinde krediye konu taşınmaz sahibi davacı yetkilisi ...’in şubeye gelerek tapunun iade edilmediği gibi ödeme de yapılmadığını belirterek kredi bedelini talep ettiğini, bu konuda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, taşınmazın satış bedelini ödeme yükümlülüğünün alıcıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekili, istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı bankanın davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı şirketin kredi sözleşmesinin tarafı da olmadığı, taşınmazı satın alan dava dışı İlkay ile davalı banka arasında kredi sözleşmesi düzenlendiği, alınan ekspertiz raporu sonucunda dava dışı alıcının kredisinin onaylandığı, tapuda alım satım işleminin yapıldığı, şirket yetkilisinin tapu memuru huzurunda alım satım bedelinin nakden alındığı yönünde beyanda bulunduğu, davalı bankanın ipotek bedelini davacı satıcıya ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, dava dışı alıcının, ipotek bedelinin, kredi bedelinin davacı satıcıya ödenmesi yönünde davalı bankaya talimat verdiğine ilişkin bir delilin dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşıldığı üzere davalı bankanın ipotek sözleşmesine katılarak vermiş olduğu güven sonucu davacının dava dışı kişiye satış işlemi yapması ve özellikle banka lehine ipoteğin oluşturulması, ayrıca TBK’nın 584. maddesi kefalet akdi ile ilgili olup ipotekli taşınmaz satımında eş rızası aranacağına dair bir kanun hükmünün bulunmaması ve dava konusu taşınmazın ipotekli olarak satışının gerçekleştirilmesi karşısında kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle davacının talep edebileceği zarar miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara