Esas No: 2011/832
Karar No: 2011/2768
Karar Tarihi: 22.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/832 Esas 2011/2768 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı borçlu firmanın çeklere dayalı borcunun tahsili için müvekkili tarafından icra takipleri yapıldığını, borçlunun mallarının haczedilerek satışının yapıldığını, borçlu firmanın başka alacaklıları tarafından da haczedilen menkul mallar için Şişli 3. İcra Müdürlüğü" nün 2008/29087 sayılı dosyasında 06.05.2009 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, tüm icra dosyalarında farklı alacaklılar tarafından borçlu firmanın yetkilisinin keşideci, borçlu firmanın kefil olduğu borçlara dayalı olarak icra takiplerine başlandığını, borçlu firmanın muvazaalı olarak ve diğer alacaklılardan para ve mal kaçırmak amacıyla suni olarak kefil sıfatıyla borçlandırıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıların alacaklı olduğu icra dosyalarında alacakların muvazaalı olması sebebiyle davacı alacağının davalı alacaklılara ayrılan garame payından ayrılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sıra cetvelinin usule uygun olduğunu, müvekkillerinin borcun tahsili amacıyla kefile yönelmelerinde hukuka aykırılık olmadığını, poliçe, bono ve çekin sebepten mücerret senetler olduğunu, alacaklarının muvazaalı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı alacaklıların bononun ihdas nedenini açıklaması ve bu nedene göre esas ilişkiyi ispatlaması gerektiği, ancak iddialarını kanıtlayacak yeterli delil ibraz edemedikleri, dava dışı borçlu ile alacaklılara ilişkin kayıt ve defterler üzerinde yapılan incelemede davalıların alacaklı olduklarına ilişkin herhangi bir kayıt ve bilginin olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ileri sürülen hukuki olgu, davalı ile dava dışı borçlunun muvazaalı borç yaratmak suretiyle alacaklı durumdaki 3. kişilerden mal kaçırma işleminin, davacıya karşı ileri sürülememesini sağlamaktır. Bunun için borçlandırıcı işlemin daha sonraki tarihte yapılmış olup olmaması da önem taşır. (Yargıtay 19. H.D 13.10.2010, 2010/6540 E 2010/11200 K) Somut olayda, davalıların takibine dayanak olan bonolar 23.09.2008 günü ihtiyati haciz kararı alınmak üzere mahkemeye ibraz edilmiştir. HUMK" nun 299. maddesine göre bonoların düzenlenebileceği en son tarih budur. Davacı yanın takip dayanağı çeklerin keşide tarihi ise sırasıyla 07.11.2008, 27.11.2008 ve 26.01.2009" dur.
Bu nedenle, davacıdan davalıların takip tarihinden önce takip borçlusu ile aralarında borç doğuracak bir hukuki işlemin varlığı konusunda delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek hainde iadesine, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.