Esas No: 2021/1212
Karar No: 2022/7001
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1212 Esas 2022/7001 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1212 E. , 2022/7001 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.09.2019 tarih ve 2018/696 E- 2019/794 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.11.2020 tarih ve 2020/42 E- 2020/1518 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 11.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av...... ile davalı vekili Av. ..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin alacağının tahsili için davalı/borçlu aleyhine Gebze 4.İcra Müdürlüğü’nün 2018/32474 Esas sayılı icra takip dosyası ile alacak takibi yapıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takip konusu alacağın 482.094,97 TL'lik kısmı kabul edilerek bakiye kısma itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, hali hazırda müvekkili şirketin davalı/borçlu şirketten söz konusu faturalara istinaden 433.152,36 TL alacağı bulunduğunu, davalı/borçlunun Gebze'de faaliyet göstermesine rağmen borç ile birlikte yetkiye de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalı/borçlu şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline, Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/32474 Esas sayılı dosyası ile yapmış oldukları takibin devamına, borçlu/davalının haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu itiraz nedeni ile % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının asılsız ve afaki olduğunu, müvekkili şirketin davacıya borcu bulunmadığını, davacı tarafından ödenmediği iddia edilen faturaların bedellerinin tamamen müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin halihazırda davacıya borcu bulunmadığını savunarak Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/32474 Esas sayılı dosyasına yapılan takibe itirazlarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı kötüniyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca tarafların 2017 sonu itibariyle 1.401.273,22TL bakiyede mutabık oldukları, 2018 yılı kayıtlarında ise farklılıkların bulunduğu, davacının defter kayıtlarında davalının takip tarihi itibariyle borç bakiyesi tutarının 2.598.283,52TL gösterilmiş ise de; davacının düzenlediği, davalı tarafça kabul edilmeyen ve itiraz edilen faturalar ile cari hesap değerlendirmesinin 2.133.055,57 TL olduğu, bu hesabın davacının hesabından mahsup edilmesi durumunda takip tarihi itibariyle davalıda kalan alacak tutarının 465.227,95TL olduğu, davalının da icra takibinde bu miktardan fazla olarak 482.094,97 TL borçlu olduğunu kabul ederek 482.094,97 TL borcunu ödediği, davalının kısmi itirazında haklı olduğu gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminatı alep etmiş ise de;davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu sübut bulmadığından, kötüniyet tazminatının reddine dair karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan incelemede, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu geekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.