Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2365 Esas 2011/2743 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2365
Karar No: 2011/2743
Karar Tarihi: 21.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2365 Esas 2011/2743 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olarak verilen hükümde, davacıların murisinin kooperatif üyeliğinden ihracı kesinleştiğinden kur’ada kendisine isabet eden yerin davalı ...’a verilmesinin kararlaştırıldığı ancak bu kararının uygulanmasıyla ilgili olarak davacıların murisini bağlamayacağı ve bu nedenle tapunun davalı ...’a verilmiş olduğu kabul edildi. Ancak davalı ...’ın taşınmazı kötüniyetli olarak satın aldığı anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulü ile davalı ...’ın 9.612,84 TL’sinden sorumlu olmak ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde 10.000 TL’nin davalılar kooperatif ve ...’dan tahsiline; birleşen davanın da derdestlik itirazı nedeni ile davalı kooperatif açısından açılmamış sayılmasına, davalı ... açısından reddine, tapu iptal ve tescil talebinin davalı ... açısından reddine ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde 9.612,84 TL’nin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir. Mahkeme kararı, tazminat talebinin sadece davalı kooperatife ait olduğu gözetilmeden diğer davalılara da sorumluluk yüklediği için bu kısım bozulmuş ve kararda bahsi geçen kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2365 E.  ,  2011/2743 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, dava devam ederken vefat etmiş olan davacıların murisinin davalı kooperatiften ihraç kararına karşı açtıkları davada kararın iptal edildiğini ve hükmün 30.09.1997 tarihinde kesinleştiğini, iptal hükmünün infazı için yapmış oldukları icra takibi kapsamında murisin üyeliğinin davalı ... ’a devredilmiş olduğunu öğrendiklerini, ferdi münasebete geçilerek davacıların murisine kur’ada isabet eden yerin tapusunun bu şahıs adına tescil edildiğini ileri sürmüş, ancak dava açılmadan önce davalı ...’ın taşınmazı ... isimli şahısa satış yoluyla devrettiği anlaşıldığından, bu şahsa ve diğer davalılara karşı birleşen davasını açmış, davalı ...’ın birleşen dava davalısı ...’ye taşınmazı kötüniyetli devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi durumunda 10.000 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl-birleşen dava davalıları kooperatif ve ...’un müşterek vekili, müvekkili ...’ın hali hazırda kooperatif üyesi olmadığını, davaya konu yerin davacıya tahsis edilen yer olmadığını, kooperatif tarafından davacının yerinin müvekkili ...’a verilmesi şeklinde alınmış olan kararın uygulanmadığını, o tarihte müvekkilinin kooperatif üyesi dahi olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, 02.06.2009 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında davalı kooperatif açısından davayı kabul ettiklerini belirtmiş ve birleşen davada derdestlik itirazında bulunmuştur. Birleşen dava davalısı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, kooperatif üyesi olmadığını ve davalı ...’dan satın alınan yerin dava konusu yer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların murisinin kooperatif üyeliğinden ihracı kesinleştiğinden kur’ada kendisine isabet eden yerin davalı ... ’a verilmesinin kararlaştırıldığı, bu kararının uygulanıp uygulanmasının davacıların murisini bağlamayacağı, bu nedenle davacıların murisine kur’ada isabet eden yerin davalı ...’a verildiğinin kabul edildiği, halen kooperatife ait muris adına tahsis edilecek bir yerin mevcut olmadığı, dava tarihi itibariyle davalı ...’ın taşınmazda malik olmadığı, davalı ...’nin taşınmazı iyiniyetli
    olarak satın aldığı anlaşıldığından ve davalı kooperatifin davayı kabul etmesi gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı ...’ın 9.612,84 TL’sinden sorumlu olmak ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde 10.000 TL’nin davalılar kooperatif ve ...’dan tahsiline; birleşen davanın da derdestlik itirazı nedeni ile davalı kooperatif açısından açılmamış sayılmasına, davalı ... açısından reddine, tapu iptal ve tescil talebinin davalı ... açısından reddine ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde 9.612,84 TL’nin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen dava davalısı ... vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl-birleşen dava davalısı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, kur’a sonucunda tahsis edilen yerin tapunsun iptal ve tescili istemine ilişkin olup bu istemin kabul edilememesi halinde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen dava davalısı ... ’un da tazminat talebine ilişkin olarak sorumluluğuna karar verilmiş ise de davaya konu tazminat talebi açısından sorumluluğun sadece davalı kooperatife ait olduğu gözetilmeden ve asıl-birleşen dava davalısı ... ’un sorumluluğunu gerektirecek inandırıcı nedenler belirtilmeden adı geçen davalının da tazminat talebinden sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl-birleşen dava davalısı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara