Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3067 Esas 2022/7062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3067
Karar No: 2022/7062
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3067 Esas 2022/7062 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/3067 E.  ,  2022/7062 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
    13. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.11.2018 tarih ve 2014/229 E. - 2018/858 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.01.2021 tarih ve 2019/624 E. - 2021/70 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 05/02/2014 tarihli buğday sapı balası satış sözleşmesi ile davalının, müvekkiline buğday sapı balası satmayı, müvekkilinin de davalıya mt başına 460 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmeye istinaden 1.060,50 mt yükün, müvekkiline Gazimağosa KKTC de teslim edildiğini, davalının 01/03/2014 tarihli faturası ile kendisine 474.030,00 TL ödendiğini, ancak söz konusu yükün 234,600 mt'lik kısmının ıslak ve küflü olduğu anlaşıldığından bu kısmının KKTC'ye ithalinin uygun görülmediğini, bu hususta KKTC Tarım ve Doğal Kaynakları Bakanlığı Tarım Dairesi Müdürlüğü'nün bir yazı tanzim ederek yükün anılan kısmının ülkeye ithaline izin verilmediği, menşeine iade edilmesi veya imha edilmesi gerektiği hususlarının yazılı olarak bildirildiğini, davalı tarafa işbu hususların yazılı ve sözlü olarak müteaddit kereler bildirilerek müvekkili şirketin zararlarının giderilmesi ve ayıplı yükün bedelinin iadesi istenmişse de davalı tarafın bugüne kadar herhangi bir girişimde bulunmadığını, bu nedenle davalıya 25/06/2014 tarih ve 48447 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ancak zararın karşılanmadığını ileri sürerek 118.200,56 TL ve 1.540 USD karşılığı olan 3.295,60 TL olmak üzere toplam 121.496,16 TL'nin ihtarname tebliği tarihi olan 27/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, satışa konu malın, satış sözleşmesi koşullarında Kıbrıs'a sevk ve teslim edildiğini, davacının, satışa konu saman balyalarını teslim aldıktan sonra üründe ıslaklık olduğunu, ıslanan ürünlerin de küflendiği iddiasıyla bir kısım ürünü teslim almaktan kaçındığını, davacının ıslanan ürünleri teslim almakta imtina etmesi üzerine taraflar arasında bir takım görüşmeler yapıldığını ve tarafların, ürün Kıbrıs'a sevk edildikten sonra 14/03/2014 tarihinde bir araya gelerek sözleşme iptali başlıklı sözleşmeye akdedilerek saman balası satışıyla ilgili karşılıklı olarak herhangi bir talepleri olmayacağını beyan ve kabul ettiklerini,davacının müvekkili şirketi, her yönüyle ve en geniş haliyle ibra ettiğini, satışa ilişkin davacı talepleri bu şekilde sonuca bağlanmışken, davacı tarafından önce 20/05/2014 tarihinde Kıbrıs Tarım Dairesi'nde bir tutanak tutturduğunu, sonra da ihtarname ile toplam 125.021,00 TL zararı bulunduğu iddiasıyla tazmin talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin ise, sözleşmenin akdinden sonra sözleşmeye binaen satılan ürünlerin peşinat ödemesi karşılığında davacıya verilen 15/03/2014 tarih ve 172.500,00 TL tutarlı teminat çekinin iadesini talep ettiğini, davacıya satılan saman balyalarında iddia olduğu üzere bir ayıp ya da kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK’nın 23. maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerektiği, açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün, gizli ayıplarda derhal ayıp ihbarının yapılması gerektiği, bu durumda davacının ayıbı öğrendiği tarihten itibaren yasada öngörülen muayene ve ihbar sürelerine uymadığının anlaşıldığı, kaldı ki, taraflar arasında 14/03/2014 tarihinde sözleşme iptali başlıklı sözleşmenin iptaline dair sözleşme yapıldığıve davalı tarafından davacıya 15/03/2014 tarih ve 172.500,00 TL tutarlı teminat çeki verildiği, KKTK Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Tarım Dairesi Müdürlüğü, Gazi Magusa Tarım İşleri Teftiş Servisi TRD.2.02.3/75-14-/28 sayılı 20/05/2014 tarihli yazısında 234.600kg saman balyasının KKTC'ye ithalinin uygun olmadığının bildirildiği ancak bu yazıya rağmen davacı tarafından yedinde bulunan teminat çekinin bankaya ibraz edilmediği, zarar ettiğini düşünüyorsa bu zararın tazmini yoluna gidilmediği, davalı tarafa KKTC'den gelen yazı tarihinden 35 gün sonra Beşiktaş 17. Noterliği'nin 25/06/2014 tarih 48447 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, davanın ise yazı tarihinden iki ay sonra 10/07/2014 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça usulüne uygun olarak ayıplı mal tesliminin ispatlanamadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara