Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2482 Esas 2011/2655 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2482
Karar No: 2011/2655

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2482 Esas 2011/2655 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2482 E.  ,  2011/2655 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının üyesi olduğu davalı kooperatifin; müvekkiline teslim etmesi gereken daireyi teslim etmediğini, bu daire yerine dükkan tahsisine yönelik talebinin de kabul edilmediğini ileri sürerek davalı kooperatifin elinde bulunan daire ya da dükkanlardan birinin davacıya tahsis edilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde davacının şimdiye kadar ödemiş olduğu 61.328.00 TL aidatın davacıya iadesi ile davacıya teslim edilmesi gereken daire veya dükkanının rayiç değeri ile maliyeti arasındaki fark olarak 10.000.00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacınının kooperatife 85 m²"lik konut tahsisi için üye olduğunu ve aidat ödemelerini buna göre yaptığını, davacıya tahsis edilen 85 m²"lik konutların inşaa edilemediğini, davacının talep ettiği 165 m²"lik konutlar yönünden ise şimdiye kadar ödediği aidat miktarı yetersiz kaldığından, bu konutlardan verilemeyeceğini, davacının aidat iadesinin ise ancak üyelikten istifa halinde bilanço tasdikinden bir ay sonra yapılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosyaya toplanan delil ve belgeler ile benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya tahsis edilen 85 m² dairenin, kooperatifin arsa sahipleri ile uyuşmazlığı dolayısıyla inşaa edilemediği, dolayısıyla davacıya dairesinin teslim edilmemesinin davalı kooperatifin kusurundan kaynaklandığı, davacının B.K."nun 106 ve 108. maddelerince ortaklık sözleşmesinden dönme ve menfi zararlarını isteme hakkının doğduğu gerekçesiyle alacak davasının kısmen kabulu ile 61.328.00 TL ödenen aidat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının daire verilmemesi nedeniyle rayiç değer ve inşaat maliyeti arasındaki farktan oluşan yoksun kalınan kar talebinin ve tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkemece, davalı kooperatifçe davacıya tahsis edilen dairenin verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle B.K."nun 106 ve 108. maddeleri uyarınca ortaklık sözleşmesinden dönme ve menfi zararlarını isteme hakkının doğduğu gerekçesiyle davacının ödemiş olduğu aidatların iadesine ilişkin alacak davasının kabulüne karar verilmiştir.
    Dava tarihi itibariyle davacı ortak ile davalı kooperatif arasındaki ortaklık ilişkisi devam ettiğine göre mahkemece, uyuşmazlığın özel olarak düzenlenen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değerlendirilip çözümlenmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, davacı ile aynı konumda olan ve 85 m²"lik daire tahsis edilen diğer ortaklar yönünden genel kurul kararlarında herhangi bir teslim süresi öngörülmemiş ise dairelerin teslim edilip edilmediği, davacı yönünden daire teslimi hususunda diğer ortaklarla arasında Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine uyulup uyulmadığı araştırılarak, aynı konumdaki tüm ortaklar bakımından daire teslimi gerçekleşmemiş ise davacının üyeliğe bağlı aidat ödemelerini geri isteme hakkı bulunmadığı, ortağa tahsis edilecek daire yoksa davacının tazminat isteme hakkı bulunduğu davalı vekilinin temyiz dilekçesinde belirtilen davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı yönündeki beyanına göre talebin çıkma payı alacağının tahsili istemine yönelik olup olmadığı hususları üzerinde durulup uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ortak ile kooperatif arasındaki ilişkinin Borçlar Kanunu kapsamında bir sözleşme ilişkisi olarak değerlendirilerek ve yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 19.12.2011 günü oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara