Esas No: 2021/2053
Karar No: 2022/7136
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2053 Esas 2022/7136 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2053 E. , 2022/7136 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18.02.2019 tarih ve 2017/251 E. - 2019/61 K. sayılı kararın davacı -karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı ...Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/651 E. - 2020/1122 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı -karşı davalı vekili ile davalı- karşı davacı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı/karşı davalı vekili müvekkilinin; 2010/18979 numaralı başvurusunun 2001/10237, 2004/16261, 2010/01756, 2010/01746 sayılı markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi uyarınca 2012-M-2099 sayılı YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, belirtilen YİDK kararına karşı açılan davanın müvekkili lehine kesinleştiğini, söz konusu karar ile yayına çıkarılan müvekkilinin başvurusunun 2001/10237, 2004/16261, 2010/01756, 2010/01746 sayılı markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca reddine karar verildiğini, müvekkilinin davaya konu “atlas yatçılık” markası ile redde mesnet gösterilen markaların 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, müvekkilinin dava konusu markayı gerek ticaret unvanının asli unsuru olarak gerek marka olarak 20 yıldır fiilen ve aralıksız olarak kullanmakta olduğunu ve “atlas yatçılık” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, “atlas yatçılık” ibaresinin müvekkilinin ticaret unvanının kılavuz ve ana unsuru olduğundan 556 sayılı KHK m. 8/5 gereğince bütün mal/hizmetlerde tesciline karar verilmesi gerektiğini, 2017-M-3426 sayılı YİDK kararının iptaline, davacının 2010/18979 numaralı başvurusunun tüm emtialar bakımından tescil işlemlerinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, müvekkili adına tescilli ATLASJET, ATLASGLOBAL ibareli markalar ile iltibas yaratacak derecede benzer olan dava konusu “atlas yatçılık” markasının esas unsurunun ATLAS ibaresi olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markaları ile aynı veya benzer anlamsal, sesçil ve görsel etki bıraktığını, YATÇILIK ibaresinin dava konusu markaya herhangi bir yenilik katmadığını, davacının atlas yatçılık kelimesini 20 yıldan beri tescilsiz marka olarak kullandığına yönelik ifadelerinin kendisine herhangi bir hukuki koruma sağlamayacağını, 20 yıllık bir süre boyunca ifadenin tescilsiz olarak kullanılmasının kötü niyetli bir kullanım olduğunu, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı Hazerfan Havacılık Tic. A.Ş. vekili, müvekkilinin 1990 yılında kurulduğunu, Türkiye'nin Uluslararası tescilli ilk özel hava alanı olarak hizmet verdiğini, Atlas ibareli markalarının bilinmekte olduğunu, Atlas ibaresini müvekkilinin tanınır hale getirdiğini savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında da, davalının müvekkilinin “atlas havacılık a şekil” markasına benzer şekilde “atlas yatçılık” markasını kullanmasının SMK ve TTK kapsamında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, her iki markada da yer alan asli unsurun ATLAS ibaresi olduğunu ve bunun haksız rekabetin açık göstergesi olduğunu, davacı/karşı davalının dava konusu eylemi gerçekleştirmesinin kötü niyetli hareket ettiğinin göstergesi olduğunu ve açıkça haksız rekabet oluşturduğunu, davacı/karşı davalının kullanımlarının müvekkilinin markası üzerindeki hakkını hukuki ve fiili olarak işgal ettiğini ve iltibasa neden olduğunu, davacı/karşı davalının dava konusu tecavüz eyleminden dolayı sağladığı haksız kazanç ile müvekkilinin itibarını kullanması nedeniyle tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tarafların ticari defterlerinin bilirkişiler tarafından incelenmesi ile gerçek zarar miktarının belirlenebileceğini ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile durdurulmasına, “atlas yatçılık” markasının haksız ve hukuka aykırı kullanımının yasaklanmasına, “atlas yatçılık” markasının davacı/karşı davalıya ait her türlü basılı evrak ile diğer ticari evrak, broşür, katalog, internet sitesi tanıtımı, sosyal medya hesapları ile mail adreslerinden çıkarılmasına, silinmesine, imha edilmesine, davacı/karşı davalıdan tecavüz eylemlerinden doğan zararların tazmini için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davada davalı vekili, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sesçil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınıp münferit unsurlar yanında bütünü itibariyle bıraktığı izlenim de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle, davacının "ATLAS YATÇILIK " ibareli marka başvurusuyla davalı firmaların yukarıda geçen " atlasjet" ve "Şekil+ A Atlas Havacılık Turizm ve Ticaret A.Ş." ibareli markaları arasında görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, başvuru markasının asli unsurunun ATLAS, davalı taraf markasının da asli unsuru Atlas olduğundan karşılaştırmada bu ibarenin esas alındığı, diğer yönden taraf markalarının da aynı hizmet sınıfına ilişkin (39. sınıf) oldukları, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makul düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu 39. sınıftaki hizmetler yönünden ayırdığı satın alma, faydalanma süresi içinde davacının "ATLAS YATÇILIK " ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davalı tarafın "atlasjet" ve "Şekil+ A Atlas Havacılık Turizm ve Ticaret A.Ş." ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu, karşı dava yönünden, davacı ... AŞ'nin tescilli 2001/10237 sayılı markasına yönelik davalı Atlas Yatçılık Turizm İşletmeciliği San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından marka tecavüzü ve haksız rekabet eyleminde bulunulduğu iddia edilmiş ise de, söz konusu kullanımların, yatların tescil ve müşavirlik hizmetleri ile ilgili bulunduğu, belirtilen bu hizmetlerin, davacının 2001/10237 tescil numaralı markası kapsamındaki “yat limanlarının kiralanması” hizmetleri ile aynı/benzer olduğu, davalının kullanımlarının, ATLAS YATÇILIK ibaresini içerirken davacının tecavüz edildiğini iddia ettiği markasının, "Şekil+ A Atlas Havacılık Turizm ve Ticaret A.Ş." ibaresinden oluştuğu, taraf markalarındaki ATLAS ibaresinin ortak olması ve yatçılık, havacılık gibi yollarla taşımacılık ile ilgili olması nedeniyle aralarında benzerlik - iltibas ihtimali bulunduğu, davalının kullanımlarının başladığı tarihin 27.05.1998 olduğu, söz konusu kullanımların davalının asıl davanın konusunu oluşturan 24.03.2010 tarihli başvurusundan daha sonraya denk gelecek şekilde 20.05.2011 tarihinde de benzerlik arz eden “yat limanlarının kiralanması” gibi hizmetler için kullanıldığı, bu durum karşısında davacının markası ile davalının tescilsiz kullanımlarının yaklaşık 10 yıl gibi bir zaman zarfı kapsamında birlikte kullanıldığı, davacı tarafından 10 yıl boyunca birlikte gerçekleştirilen davalı kullanımlarına karşı sessiz kalındığı, davalı kullanımlarının davacının sessiz kalması nedeniyle davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz teşkil etmediği, haksız rekabet yaratmasının da mümkün olamayacağı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı ...Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının "ATLAS YATÇILIK" ibareli marka başvurusu ile davalılara ait "atlasjet" ve "Şekil+ A Atlas Havacılık Turizm ve Ticaret A.Ş." ibareli markalar arasında görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, bu nedenle asıl davaya yönelik kurulan hükmün yerinde olduğu, karşı davada davalının başvuru konusu yaptığı markasını yatların tescil ve müşavirlik hizmetleri ile ilgili alanda 10 yıl kullandığı, davalının kullanımının davacının "Şekil+ A Atlas Havacılık Turizm ve Ticaret A.Ş." ibareli tescilli markası ile benzerlik - iltibas ihtimali bulunduğu, TMK'nın 2. maddesi uyarınca herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, davacının markası ile davalının tescilsiz kullanımlarının yaklaşık 10 yıl gibi bir zaman zarfı kapsamında birlikte kullanılmış olması nedeniyle, davalı kullanımlarının davacının sessiz kalması nedeniyle davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz teşkil etmediği, haksız rekabet yaratmasının da söz konusu olmayacağı, karşı davacı vekilinin müvekkili şirketin karşı davalının dava konusu kullanımından haberdar olmasının beklenemeyeceği yönündeki savunmasının, tarafların tacir olması nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı/karşı davalı ... davalı/karşı davacı ... vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı/karşı davalı ... davalı/karşı davacı ... vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı ...Ş. vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı ...Ş.'den ayrı ayrı alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.