Esas No: 2021/2939
Karar No: 2022/7166
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2939 Esas 2022/7166 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2939 E. , 2022/7166 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.10.2019 tarih ve 2019/282 E. - 2019/904 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.02.2021 tarih ve 2020/356 E. - 2021/173 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkilleri murisinin davalı şirkete para yatırdığını, bunun karşılığında hisse senedi aldığını, müvekkillerinin şuan itibariyle hisselerinin karşılığı olan parayı ve kötüniyetli olarak ödenmeyen kar payını muhatap şirketten talep ettiğini, ortaklık durum belgesine göre çıkma hakkı kullandırılarak müvekkillerine ait paylarının gerçek değerlerinin tespiti ile kar paylarının müvekkillerine ödenmesine ilişkin ihtarname gönderildiğini, çıkma hakkı kullandırılarak müvekkillerine ait payların gerçek değerinin ve kar paylarının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, bu davadan önce tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada verilen kararın kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacıların açılan alacak davasını murisin davalı şirkete yatırdığı paralardan dolayı sadece dava açan mirasçıların paylarına ilişkin olarak açtıkları, bütün mirasçılar adına dava açılmadığı, başka mirasçıların da bulunduğu, davacıların el birliği mülkiyet hükümlerine göre sadece kendi miras hisselerine ilişkin olarak bu davayı açma haklarının bulunmadığı, husumetin dava şartı olup, her aşamada gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacılar murisi ...'ün veraset ilamına göre davacılar dışında başka mirasçıları da olduğu, murisin terekesine işbu dava tarihinden önce Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/268 Esas 2014/1406 Karar sayılı kararıyla temsilci atandığı, davacıların el birliği mülkiyetinde bulunan mirasa ilişkin sadece kendi miras paylarına yönelik olarak işbu davayı açma haklarının bulunmadığı, husumet ehliyetinin dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıların murisinin vefatı nedeniyle şirket ortaklığından çıkma payı ve kar payı alacağının tahsili talebidir. Mahkemece, davacıların el birlirliği mülkiyet hükümlerine göre sadece kendi miras hisselerine yönelik olarak dava açamayacakları gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olup, HMK 115/2. maddesinde "mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar kapsamında somut uyuşmazlığa bakıldığında, davacıların murisi ...’ün terekesine iş bu dava tarihinden önce Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/268 Esas- 2014/1406 Karar sayılı ve 11.11.2014 tarihli kararıyla temsilci atandığı anlaşılmıştır. Bu durumda murisin terekesine temsilci atandığından HMK 115. maddesi kapsamında dava dilekçesinin tereke temsilcisine tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 19/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.