Esas No: 2021/5567
Karar No: 2022/7156
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5567 Esas 2022/7156 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5567 E. , 2022/7156 K.Özet:
Dava, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve para geri alınabileceği taahhüdünde bulunarak müvekkile para verdirip, sonrasında ödeme yapmamaları üzerine açılmıştır. İlk kararda davalının zamanaşımı definin TMK. madde 2.'ye aykırı olduğu gerekçesiyle alacak davası kısmen kabul edilmiştir. Ancak, istinaf başvurusu sonucu bu karar esastan reddedilmiştir. Yargıtay'ın bozma ilamı sonrasında ise, davacının davalı şirkette ortak olduğu ve bu haliyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı iddiasının dikkate alınamayacağı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmemesine karar verilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacının tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince, davacının davalı şirkette ortak olduğu ve bu haliyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı iddiasının dikkate alınamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, TMK madde 2'ye aykırı zımni kabul iddiasının reddedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.11.2020 tarih ve 2020/284 E. - 2020/959 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara para verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ileri sürerek, 50.069 DEM karşılığı 25.600 EURO'nun dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının zamanaşımı definin TMK. madde 2.'ye aykırı olduğundan reddine, alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinde tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında yürürlüğe giren 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile davacının davalı şirkette ortak olduğu ve bu haliyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı iddiasının dikkate alınamayacağı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.