Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2368 Esas 2011/2578 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2368
Karar No: 2011/2578
Karar Tarihi: 14.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2368 Esas 2011/2578 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2368 E.  ,  2011/2578 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, kendisi ve müvekkillerinin davalı kooperatifin üyeleri olduğunu, kooperatifin 21.06.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların hesap tetkik komisyonu kurulması hususunun gündeme alınması talebinin ve yönetim, denetim kurullarının ibrasına ilişkin itiraz dilekçesinin, belirlenen aidatlara itirazları ile ilgili dilekçesinin genel kurul toplantı tutanağına geçmesine rağmen Sanayi Ticaret İl Müdürlüğüne ve Ticaret Sicile teslim edilmediği gibi Sanayi Ticaret İl Müdürlüğünün istemi üzerine sadece yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin itiraz dilekçelerinin ön sayfasının fotokopisinin gönderildiğini, davacılar tarafından Kooperatifler Kanunu"nun 46. maddesi gereği divan teşekkül ettikten sonra genel kurul gündemine geçilmeden önce, genel kurul gündemine ek madde olarak hesap tetkik komisyonu kurulması, bilançonun incelenmesi ve ibranın geri bırakılması hususlarında karar alınması için verdikleri dilekçenin divan katibi tarafından yanıltıcı beyanlar ileri sürmesi nedeni ile gündeme alınmasının engellendiğini, divan tarafından gündemin sadece 2. maddesi yani raporların okuması hususu görüşüldüğünü, gündemin 3. maddesi olan yönetim ve denetim kurullarının ibrası görüşülmeden diğer maddelere geçildiğini, gündemin 5. maddesi olan aidatların görüşülmesine ilişkin ve muhalefet şerhi verdikleri kararların ise Kooperatifler Yasası"nın 23. maddesinde belirtilen hak ve vecibelerde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, her ortağın aynı hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu, gündemin 5. maddesi ile her kısım üye için ayrı ayrı hak ve yükümlülükler kabul edildiğini, bütün dairelerin aynı niteliklere sahip olduğunu, buna rağmen farklı miktarlarda ödeme ve aidat belirlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, normal kat ve zemin kat üyelerinin farklı aidatlar ödenmesinin kararlaştırıldığını, genel kurulun şahsi sorumluluklarının arttırılması veya ek ödeme yükümlülüğü ihdas edebilmesi için ortak sayısının 3/4"ü oranında kabul oyu ile karar alınabileceğini, kararın ise oy çokluğuyla alındığını, aynı zamanda 5. maddenin gündemde olmadığını, bu nedenlerle 2. ve 3. kısım üyeler ve zemin kat, normal kat üyeler için belirlenen farklı aidatların yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 21.06.2009 tarihli genel kurulda alınan 3. ve 5. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kooperatifte mevcut kısımlara göre üyelerin ödemekle yükümlü oldukları aidatlar arasındaki farklılığın yıllardır süre gelen bir uygulama olduğunu, kooperatifteki dairelerin normal kat ve zemin kat olarak ayrılmakla birlikte farklı bloklardaki normal kat ve zemin kat dairelerin inşaata başlama tarihleri, blokların farklı kat yükseklikleri, üye talepleri doğrultusunda bloklar arasında oluşan az da olsa imalat farkları gibi hususlarda önce biten ve teslim edilen konutlarla devam eden konutların maliyetleri ve dolayısıyla üye aidatının sayısal olarak aynı olmasının mümkün olmadığını, farklı şartlara sahip üyeler arasında aidata yönelik eşitlik olmasının kooperatifin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacıların 2. ve 3. kısım üyeler olduğunu, 2. kısım üyelerin ödemelerinin diğer kısım üyelerinden her zaman az olduğunu, diğer kısımlarda 4.500,00 TL aidat ödemede bulunan üyeler bulunmasına rağmen davacıların son iki yıldır 3.000,00 TL aidat ödediklerini, 2. kısım da oturanların iki yıldır 3.000,00 TL aidat, 3. kısımdaki davacıların ise 4.000,00 TL ödediklerini, yıllardır süre gelen bu uygulamaya davacıların ses çıkartmadıklarını, genel kurulda alınan kararın ek yükümlülük getirmediği için yasanın 52/1. maddesindeki kuralın da uygulanmayacağını, gecikme cezası alınmasına ilişkin genel kurulda alınan kararda usulsüzlük olmadığını, 5. maddenin de gündemde yer aldığını, ayrıca davacıların bu konu ile ilgili itirazda bulunmayıp şerh koymadıklarını, bu nedenle dava açma şartlarının yerine gelmediğini, taahhütname ve ek sözleşmenin ise üyelerin ve kooperatifin menfaatine olduğunu, genel kurulun yasaya ve usule uygun, bakanlık temsilcilerinin gözetim ve denetiminde yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre, yönetim ve denetim kurullarının ibrası, bilanço ve gelir tablolarının tasdikine ilişkin gündemin 3. maddesinin görüşüldüğü, divan başkanı tarafından yönetim kurulu faaliyet raporu, denetim kurulu faaliyet raporu ve bilanço gelir gider hesaplarının ayrı ayrı oylamaya sunulduğu, oylama neticesinde faaliyet raporlarının kabul edilerek yönetim kurulunun ibra edildiği, bilanço ve gelir gider hesaplarının da kabul edilerek tasdik edildiği, bu hususun tutanaklara da geçtiği, oylama sırasında hazır bulunan üyelerin oy çokluğuyla usulüne uygun olarak kararın alındığı, bu nedenle davacıların itirazlarının yerinde olmadığı, davacıların davalı kooperatifin 2. ve 3. kısım üyeleri olduğu, bu kısımlara ve dairelerin normal kat ve zemin kat olmasına göre farklı aidat ödedikleri ve bu uygulamanın da daha önceden beri devam etmekte olduğu, Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesindeki eşitlik halinin aynı durumda bulunan ortaklar arasındaki eşitlik olarak kabul edilmesi gerektiği, eşitlik ilkesinin mutlak olarak değil, hak ve borçlarda eşitlik olarak anlaşılması gerektiği, inşaat maliyetlerindeki artışı karşılamak için toplanan paraların ek ödeme sayılamayacağı, aidatların geç ödenmesi nedeni ile alınacak gecikme faizinin de bir ek ödeme kararı olmadığı bu nedenlerle salt çoğunlukla karar alınabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,14.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara