Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2160 Esas 2011/2486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2160
Karar No: 2011/2486
Karar Tarihi: 12.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2160 Esas 2011/2486 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kooperatifin ortaklığından istifa ettiği için ödenen aidatların toplamını çıkış payı olarak talep etmiştir. Kooperatif ise çıkmanın ardından üç yıl geçmeden alacak istenemeyeceği gerekçesiyle borcu kabul ederken, faiz talep edemeyeceğini iddia etmiştir. Mahkeme, davacının haklı olduğuna karar vermiş ve davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, karar temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme kararında, kooperatiften ayrılan ortağın çıkma payı hesaplanması için genel gider payının düşüldükten sonra bakiyesinin iadesi gerektiği, ancak bilançonun genel kurulda kabul edilmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra hak talep edilebileceği belirtilmiştir. Mahkeme, bilançonun denetime elverişli bir şekilde uzman bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini ancak yeterli inceleme yapılmadığından kararın eksik olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, davanın kabul edilmesi ve hükmün bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 ve anasözleşmenin 15. maddesi.
(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2160 E.  ,  2011/2486 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından istifa ettiğini, ödenen aidatlar toplamı olan 38.000 Amerikan Dolarının çıkma payı olarak kooperatiften talep edildiğini, bedelin karşılığını 22.385,00 TL olarak hesapladığını, paranın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili kooperatifin kayıtlarına göre ortaklıktan çıkan davacının ödediği aidat toplamının 34.000 Amerikan Doları olduğunu, alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğini, Kooperatifler Kanunu"nun 17 maddesine göre hesaplanan 22.385,00 TL borçları olduğunu kabul ederek kısmi itirazda bulunduklarını, çıkma sonrası üç yıl geçtikten sonra alacak istenebileceğinden bu tarihten sonra faiz talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatif üyesi iken istifa ettiği, 2002 yılına ait 23.06.2003 tarihinde yapılan genel kurulda ödemelerin ertelenmesi konusunda bir karar verilmediği, bu nedenlerle yasa gereğince bir ay sonrası dikkate alındığında 26.07.2003 tarihinden itibaren kooperatifin ödeme yapması gerektiği, davacının ödeme tarihlerindeki kur dikkate alındığında ödemelerinin toplamının 48.316,10 TL tuttuğu, mahkemece TL bazında değerlendirme yapıldığı ve buna göre faiz yürütüldüğü, faiz miktarının bilirkişinin raporunda belirttiği miktarda değil, mahkemece hesaplanan 43.291,00 TL olduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 91.520,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 48.320,00 TL"ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla girişilen takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1 nci maddesi ve anasözleşmenin 15 nci maddesi gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan genel gider payı düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulda kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra en erken bu hak talep edilebilir. Çıkma payı hesaplanması sırasında, genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı ortadadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle davacı alacağı hesaplanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davacının tüm ödemelerinin iadesini sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün,davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara