Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2065 Esas 2022/7769 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2065
Karar No: 2022/7769
Karar Tarihi: 03.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2065 Esas 2022/7769 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2065 E.  ,  2022/7769 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.03.2019 tarih ve 2017/651 E. - 2019/252 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/697 E. - 2020/1133 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.11.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının 04/06/2012 tarihli iş sözleşmesi ile yurt içi-yurtdışı tanıtım ve pazarlama müdürü olarak müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, daha önce müvekkili şirketin iştigal konusu ile ilgili olarak deneyimi bulunmadığından, silah sektörü, müvekkilinin yurtiçi-yurtdışı tanıtım ve pazarlama usulleri ile müşteri portföyü hakkında eğitildiğini ve bilgilendirildiğini, davalının çalıştığı süre boyunca müvekkili şirketin tüm ticari sırlarına vakıf olduğunu, davalının 09/01/2017 tarihinde istifa ettiğini ve davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı SYS Samsun Yurt Savunma Sanayi ve Tic A.Ş.'de çalışmaya başladığını, davalının bu suretle taraflar arasında düzenlenen 04/06/2012 tarihli Gizlilik ve Rekabet Yasağı sözleşmesine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek sözleşme ile kararlaştırılan cezai şarttan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 USD karşılığı 35.461,00 TL cezai şartın, ihlal tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davanın kısmi dava olarak açılmayacağını, davacının, müvekkilinin dava dışı şirkette çalışmaya başlaması nedeniyle bir zararının olmadığını, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi ile müvekkilinin çalışma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin ailevi problemleri nedeniyle davacı şirketten ayrıldığını, 3.750,00 TL ücret ile çalışılırken belirlenen 100.000,00 USD cezai şartın hakkaniyete uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin mülga 6762 sayılı TTK'nın yürürlükte bulunduğu 04/06/2012 tarihinde yapılması ve davalının davacı şirketten ayrılmasının 6098 sayılı TBK'nın yürürlük tarihinden sonra 09/01/2017 tarihinde gerçekleşmesi karşısında öncelikle somut olaya hangi yasa hükümlerinin uygulanacağının belirlenmesinin gerektiği, Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, somut olayda taraflar arasında imzalanan iş akdinin TBK'nın yürürlük tarihinden önce olmasına rağmen davalının davacı işyerinden 09/01/2017 tarihinde ayrıldığı anlaşıldığından dava konusu olaya, davalının ayrılma tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu'nun uygulanmasının gerektiği, taraflar arasındaki 04/06/2012 tarihli Gizlilik ve Rekabet Yasağı Sözleşmesi ile işçinin şirkette çalıştığı sürece öğrendiği iş sırlarını, teknik gelişmeyi, müşteri portföyünü, satış pazarlama tekniklerini ve her türlü bilgiyi ifşa etmeyeceği, işçinin ifşa etmeme yükümlülüğünün iş akdi sona erdikten sonra devam edeceği, işçinin iş akdi sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle aynı konuda faaliyet gösteren iş yerlerinde her ne ünvan altında olursa olsun çalışamayacağı ve işçinin rekabet etmeme yasağının şirketin hem yurt içi hemde yurtdışı iş ve işlemlerini kapsadığı hususlarının düzenlendiği, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin TBK'nın 445. maddesinde belirtilen süre sınırlamasına uygun olmasına rağmen kapsam bakımından, coğrafi sınırı olarak hem yurt içi hemde yurt dışının belirlenmesi hem de davalı işçinin rakip şirkette her ne ünvan altında olursa olsun çalışamayacağının düzenlenmesi karşısında, aşırı olduğu, kapsam bakımından aşırı nitelikte kabul edilen rekabet yasağına TTK'nın 445/2. maddesi gereğince müdahele edilerek rekabet yasağı sözleşmesi kapsamı davalının davacı şirketle aynı ilde aynı alanda faaliyet gösteren şirkette, davacı şirkette çalıştığı pozisyonla aynı veya benzer pozisyonda çalışması olarak belirlendiği, aksinin kabulünün davacının Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı, bu kapsamı itibariyle rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek yapılan değerlendirmede; davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra 2 yıl geçmeden 08/02/2017 tarihinde, davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren ve davacı şirkette çalıştığı pozisyona benzer pozisyonda çalışmaya başladığı tespit edilmiş ise de davalının çalışmaya başladığı şirketin, davacı ile aynı ilde olmayıp Samsun ilinde faaliyet gösterdiğinden davalının, TTK'nın 445/2. maddesince verilen yetki doğrultusunda kapsamı belirlenen, rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davrandığından bahsedilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin yer ve kapsam bakımından TBK'nın 445/1. maddesine uygun olmadığı, bununla birlikte anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca hakimin, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı ve süresi bakımından sınırlayabileceği, somut olayda da mahkemece bu sınırlamanın yapıldığı, rekabet yasağı sözleşmesi kapsamının, davalının davacı şirketle aynı ilde aynı alanda faaliyet gösteren şirkette, davacı şirkette çalıştığı pozisyonla aynı veya benzer pozisyonda çalışması olarak belirlendiği, yapılan sınırlamanın somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu, aksinin kabulünün davalının hiç bir yerde belirtilen işi yapamaması gibi bir sonuca yol açacağı ve bu durumun Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı, davalının davacı şirket bünyesinde çalıştığı ilden farklı olarak yeni şirket bünyesinde İstanbul ilinde çalıştığı, bu itibarla rekabet yasağı sözleşmesine aykırı bir eyleminin olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara