Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16222 Esas 2015/8579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16222
Karar No: 2015/8579
Karar Tarihi: 03.11.2015

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16222 Esas 2015/8579 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hırsızlık suçundan mahkum edildi, ancak diğer suçlar için verilen cezalar hatalı bulundu. Mahkeme, sanığın hırsızlık suçunu işlediğine karar verdi ve kararın yerinde olduğunu belirtti. Ancak, hükümlülüklerinin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde 5237 sayılı TCK'nın lehe kabul edilen uygulamalarında aynı Kanun'un 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılması gerektiği ve bu nedenle hükümlerin düzeltilerek onanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise 765 ve 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddeleridir.
17. Ceza Dairesi         2015/16222 E.  ,  2015/8579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Sanık hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında müştekiler..... ve ...."e yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları ile müştekiler ... ve ..."a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Sanığın müşteki..."un işyerinden çaldığı malzemelerin toplam değerinin bilirkişi tarafından 510 TL olarak bildirildiği anlaşılmakla, 27.1.2004 olan suç tarihi itibariyle çalınan eşyaların değeri pek fahiş olmadığı halde sanık hakkında bu müştekiye yönelik eylemi nedeniyle 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın ilgili maddeleri somut olaya tatbik edilirken, 765 sayılı TCK"nın 522. (pek fahiş) maddesi uygulanarak ceza arttırımına gidileceği belirtilmiş ise de netice ceza itibariyle 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulamanın açıkça sanık lehine olduğu kabul edilmiş, hükmün gerekçesinde sanığın, müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan teşdiden 3 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği gösterildiği halde hüküm kısmında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi gereğince sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2008 gün ve 2008/1-157 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK"nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı Kanun"un 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    2-Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezalarıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık..."ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması ile hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanık hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak
    Sanığın 23.1.2004 günü gece saat 04.30 da müşteki..."un, muhkem nitelikteki kapı kilidini kırarak içeriden 30 TL para ve 300 TL değerinde sigara çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin, 765 sayılı TCK nın 493/1 maddesine mümas olduğu, 5237 sayılı TCK"nın ise 142/1-b, 143 maddeleri ile müştekinin aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğu ve uzlaşmak istemediği yolundaki beyanları dikkate alındığında ayrıca 116/2-4 ve 151/1. maddelerinde yazılı bulunan suçları da oluşturduğu, mahkemece lehe-aleyhe değerlendirmesi yapılırken, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 143. maddelerine göre 2 yıl 6 ay; 116/2-4 maddelerine göre 1 yıl; 151/1. maddesine göre 4 ay hapis cezası verileceğinin öngörüldüğü, 765 sayılı TCK bakımından ise 493/1. ve aynı neviden sabıkası bulunduğundan 81/2. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası verileceğinin ve sonuç ceza bakımından 765 sayılı TCK"nın sanık lehine olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de netice cezalar bakımından 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulamanın açıkça sanık lehine bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara