Esas No: 2015/6332
Karar No: 2015/8334
Karar Tarihi: 27.10.2015
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6332 Esas 2015/8334 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkındaki temel cezanın asgari haddin üzerinde belirlenmesine ilişkin mahkemenin gerekçesi yeterli olduğundan; sanığın sabıka kaydında görünen ve tekerrüre esas alınmayan ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21.02.2007 gün, 2005/1033-2007/64 sayılı ilamında sanığın sağır ve dilsiz olması nedeniyle TCK"nın 31/3 hükmünün uygulandığı, bu ilamın TCK 58/5 maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı anlaşıldığından, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen (3) ve (4) nolu düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sanığın ismini... olarak yazması yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, dosyada mevcut olay yeri tutanağına göre sanığın mağdurun işyerinden paraları alıp dışarı çıktıktan sonra kolluk görevlilerini görmesi üzerine koşmaya başlaması ve kesintisiz takip sonucu paralarla birlikte yakalanması karşısında eylem teşebbüs aşamasında kaldığı halde TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması,
2- 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise;
Hırsızlık suçundan kurulan hükümde toplam 20 TL değerinde madeni para çalan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sağır ve dilsiz olan sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan... Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2007 gün, 2007/111-719 sayılı hükümlülük kararına konu olay sırasında sanığın 21 yaşını doldurmamış olduğu, o suç tarihi itibarıyla 18 yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümlere tabi olduğu ve 765 sayılı TCK"nın 55. maddesinin uygulanmış olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 58/5. maddesi gözetildiğinde kurulan hükümlerde mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanamayacağının düşünülmemesi,
4- Suçun işlendiği zaman diliminin CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak karar başlığında gösterilmemesi,
5-Karar başlığında geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun gösterilmemesi,
6- Sağır ve dilsiz olduğu için kendisine tercüman atanan sanığın, 5271 sayılı CMK"nın 324/5. madde ve fıkrasına aykırı olarak, tercümana ödenen ücretten sorumlu tutulması suretiyle hakkında fazla yargılama giderine hükmedilmesi,
7- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a,b,d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Kabule göre de;
Geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda TCK m. 58/6 uygulanırken hırsızlık suçundan verilen 4 yıl 4 ay 24 gün hapis cezasının gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdaafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.