23. Hukuk Dairesi 2011/883 E. , 2011/1795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belirlenen günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduğunu, davalıların yönetimde olduğu dönemde, inşaat maliyet farkı 20.216,70 TL, hatalı ödeme 12.472,29 TL olmak üzere toplam 32.688,99 TL kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek bu zararın yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi olarak yaptıkları işlerden dolayı ibra edildiklerini, davacı kooperatifin 1993 yılında kurulduğunu ve 1996 yılında tüm konutların tamamlanarak üyelerin 1997 yılından itibaren evlerinde oturmaya başladıklarını, müvekkilleri tarafından karşılığı olmayan mecbur ödemenin yapılmadığını, inşaat işlerinin emanet usulü yapıldığını herhangi bir usulsüzlük ve yolsuzluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflar yararına bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bilirkişi kurulundan alınan raporlara ve tüm dosya içeriğine göre davalı eski yönetim kurulu üyelerinin kooperatif üyelerinden tahsil ettikleri aidatlarla kooperatifin inşaatını tamamladıkları, mükerrer ödeme yapılmadığı, alınan malzemelerin değeri kadar ödeme yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.11.2011 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.