Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/843 Esas 2011/1735 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/843
Karar No: 2011/1735
Karar Tarihi: 15.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/843 Esas 2011/1735 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/843 E.  ,  2011/1735 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı, 1983 yılından 2003 yılı Ağustos ayına kadar davalı kooperatifin başkanlığını yaptığını, birikmiş maaş alacağının tahsili için başlattığı icra takibinin davalı kooperatifin itirazı üzerine durduğunu, alacağının genel kurulda kabul ve ibra edilen bilanço ve tahmini bütçelerle sabit olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini, %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının makam adı altında kendi adına fahiş alacak yazdığını, alacak miktarlarının çelişkili olduğunu, 17.08.2003 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısından yönetim kurulunun ibra edilmediğini, davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, yönetim ve denetim kurulu üyelerine verilecek aylık ücret hakkı, huzur ve yolluk miktarının genel kurul kararı ile belirleneceği, dosyaya sunulan genel kurul tutanaklarında davacı lehine herhangi bir alacağa ilişkin kararın bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, davalı kooperatifin eski yönetim kurulu başkanı olan davacının maaş alacaklarının tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının genel kurullarda kararlaştırılmasa bile görev yapmış olduğu bu dönemlere ilişkin olarak istemde bulunup bulunmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 56/son maddesinde, “Genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiçbir ad altında başkaca ödeme yapılamaz” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm başkaca ödeme yapma yasağı ile ilgilidir. Yoksa, huzur hakkı ya da aylık ücretin genel kurulca mutlaka karar altına alınması, karar alınmamışsa yöneticinin bu alacakları hak edemeyeceği anlamına gelen bir hüküm değildir.Anılan Kanunda, TTK.’nda ve davalı kooperatif anasözleşmesinde yöneticilere ücret verilmesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. TTK.’nun 144 ncü maddesinde, ortakların şirketteki hizmetlerinden ücret almalarının anasözleşme ile mümkün olacağı öngörülmüş ve anasözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa da, önemli olanın, davacının ücret istemediğine yönelik bir iradesinin bulunup bulunmadığıdır.
    Böyle bir iradesi bulunmadıkça, Anayasa’ya göre angarya yasak olduğundan, davacı yöneticinin ücret alacağının doğduğunun ilke olarak kabulü ve genel kurullarda kararlaştırılmamış olsa bile 1163 sayılı Kanunun 98. maddesi yollaması ile TTK" nun 333. madde hükmü uyarınca davacıya münasip bir ücretin ödenmesi gerekir.
    Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacının yaptığı hizmet ve katıldığı toplantılar gözönünde bulundurularak bilirkişi aracılığı ile davacının ne miktar ücrete hak kazanacağı tespit edilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yanlış ilkeye ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara