Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1816 Esas 2011/1611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1816
Karar No: 2011/1611
Karar Tarihi: 14.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1816 Esas 2011/1611 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, müvekkilinin üyelik aidat alacağı için yaptığı icra takibi üzerine menfi tespit davası açmıştır. Daha sonra aynı alacak nedeniyle ilamsız icra takibi yapılmış, davalı takibe derdestlik itirazında bulunmuştur. Davacı ise takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, borçlunun derdestlik itirazı neticesinde duran takibin devamı için İcra Mahkemesi'nden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, bu kararın doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, borçlunun derdestlik itirazı neticesinde duran takibin devamı için alacaklının İcra Mahkemesine başvurması gerektiği hükmüne yer veren İcra ve İflas Kanunu'nun 53. maddesi ile davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini öngören Medeni Usul Kanunu'nun 33. maddesi gösterilebilir.
23. Hukuk Dairesi         2011/1816 E.  ,  2011/1611 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin üyelik aidat alacağı için davalı aleyhine yaptıkları icra takibi üzerine davalının menfi tespit davası açtığını, daha sonra davalı aleyhine aynı alacak nedeniyle ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının takibe derdestlik itirazında bulunduğunu ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptalini ve %40 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, aynı alacak nedeniyle daha önce yapılmış icra takibi ve buna ilişkin açılmış menfi tespit davası olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, borçlunun derdestlik itirazı neticesinde duran takibin devamı için İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi gerektiği gerekçesiyle, açılan davanın esasına girilmeksizin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz etmeyip, sadece derdestlik itirazında bulunan borçlunun itirazının kaldırılması için alacaklının İcra Mahkemesine başvurması gerekir. Mahkemece borçlunun derdestlik itirazı neticesinde duran icra takibinin devamı için İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    2- Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara