23. Hukuk Dairesi 2011/2171 E. , 2011/1605 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken 24.01.2004 tarihinde istifa ettiğini, üyelik süresince 16.200 TL ödemede bulunduğunu, ancak davalının ve müvekkilinin istifası nedeniyle ödemesi gereken 16.200 TL alacağı bugüne kadar ödemediğini, 2005 yılında yapılan genel kurula sunulan bilançonun kesinleşmesi nedeniyle müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1000 TL"lik alacağın 2005 yılında yapılan genel kurula sunulan bilançonun kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 9.10.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle de 13.507,53 TL asıl, 4.240,99 TL faiz, toplam 17.748,52 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş, ayrıca kooperatifin 26.06. 2005 tarihli genel kurulunda alınan karar gereğince istifa eden ortakların alacaklarının 3 yıl ertelenmesine karar verildiği için ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 16.200TL aidat ödemesi yaptıktan sonra kooperatiften istifa ederek ayrıldığı, istifa eden ortağın yerine bire bir yeni bir ortak alınmadığı ve istifa tarihinden önce ve sonra alınan aidat geri ödemelerine ilişkin kararların, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun ve Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre bir erteleme kararı olmadığı gerekçesiyle, davacının davasının ıslah tarihi de dikkate alınarak kısmen kabulüyle, 13.507,53 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktarın 1000 TL"na 27.07.2005 tarihinden itibaren, 12.507,53 TL"na 9.10.2009 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, ıslah dilekçesi ile ana para ve işlemiş faiz talebini ayrı ayrı istemiş ve ıslaha konu miktar için de dava tarihinden itibaren faiz istemiştir. Bilirkişinin dava tarihine kadar işlemiş faiz miktarını hesaplamış olmasına rağmen, mahkemece bu konuda bir ayrım yapılarak dava tarihine kadar işlemiş faize karar verilmeyip sadece dava dilekçesinde istenen 1.000,00 TL için temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmiş olması doğru değildir.
Ancak davacı temyiz dilekçesinde birikmiş faiz talebinden vazgeçerek 12.507,53 TL için temerrüt tarihinden itibaren faiz istediğinden davacının bu isteği ve BK."nun 104/ son gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı biçimde, yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.