Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2320 Esas 2011/1476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2320
Karar No: 2011/1476
Karar Tarihi: 01.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2320 Esas 2011/1476 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/2320 E.  ,  2011/1476 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ...
    DAVALILAR : ..

    Taraflar arasındaki genel kurul kararlarının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı, davalı kooperatifin kurucularından olduğunu, aidat borcunu 30 gün içerisinde ödemesi için ihtarname gönderildiğini, süresi içerisinde banka yoluyla ödediğini, ancak ödemenin kabul edilmediğini, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından işini bıraktığı gerekçesiyle üyelikten çıkarıldığını öğrendiğini, aidatların kendisine iade edildiğini, süreç içerisinde kendisinin işi bırakmasına rağmen üyeliğin bütün gerekliliklerini yerine getirdiğini ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin iadesine karar verilmesini istemiş, dava devam ederken davacı vefat etmiş ve mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
    Davalı vekili, davacının 29.09.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının 1990 yılından beri ödeme yapmaması ve mesleği bırakması nedeni ile üyelikten çıkarıldığını, çıkarma kararının davacı tarafından bilinmesine rağmen beş yıl sonra dava açılması nedeni ile üç aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve davacının ölümü ile mirasçılarının kooperatife üyelik için dava haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline dair verilen karar, davalı vekilince temyiz üzerine, Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2009 tarihli ilamı ile ihraç kararının notere tevdiine rağmen davacıya tebliğ edilip edilmediğinin belirli olmadığı, davalı vekilinin ise, davacıların murisinin ihraç kararından sonra 1999 yılında çeşitli resmi kurumlara başvurduğunu, bu yerlerden kendisine ihraç edildiğinin bildirildiğini savunduğu, bu belgelerin ilgili yerlerden araştırılarak var ise bu kadar süre beklendikten sonra dava açmasının TMK’nun 2. maddesi kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamında belirtilen araştırmaların yapılmasının sonuca etkili olmadığı ve dava tarihi itibari ile hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece Yüksek 11. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2009 tarihli son bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davalı vekilinin savunmasında belirttiği belgelerin yani davacıların murisinin ihraç kararı ile ilgili olarak 1999 yılında başvuru yaptığı iddia edilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İçel Valiliği Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü’nden araştırılarak, şayet bu belgeler var ise, davacıların murisinin bu kadar süre bekledikten sonra dava açmasının TMK’nın 2. maddesi kapsamında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara